Mehmet Barlas
Mehmet Barlas kazandı çünkü...
Mehmet Barlas da bugün, Arınç-Erdoğan tartışmasına dair yorum
yapan yazarlar arasında yer alıyor ve farklı bakış açısıyla diğer
köşe yazıları arasından sıyrılıyor.
Barlas, devletin yürütme erkinin tepesinde hükumet ve
Cumhurbaşkanları arasında her zaman sürtüşme yaşandığını
hatılatmış. Hatta, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın anılarını
kaleme alan gazeteci olarak, Turgut Özal'ın hükumetin bakanları
tarafından nasıl da bilinçli ve kasten sinirlendirildiğini da
örneklemiş.
Mesela "Karadeniz Ekonomik Zirvesi"ne katılmak için 25
Haziran 1992 sabahı Cumhurbaşkanı Özal Çırağan Sarayı'na gelirken,
dönemin Devlet Bakanı Cavit Çağlar Başbakan Demirel'e
"Cumhurbaşkanını sinirlendireyim mi" diye soruyor ve "Yap da
görelim" diye cevap alıyor.
Özal kendi projesi olan bu Zirve'ye katılmak üzere toplantı
salonuna girerken Cavit Çağlar onun yanına geliyor, "Sayın
Cumhurbaşkanı, bu zirveye katılabilirsiniz ama unutmayın ki imza
yetkiniz yok" diyor ona. Bu sözleri duyan Özal mosmor oluyor ve
zirveye katılmaktan vazgeçip Okluk'taki tatil mekânına
dönüyor.
Barlasın yazısında anlattığı bu öykü, bugün yaşananlara o kadar
benziyor ki. Tüm çözüm sürecinin baş mimarı olan Erdoğan şimdi
hükumet kanadındaki aktörlerden "senin yetkin yok," türevi cevaplar
alınca, elbette tepki veriyor.
Siyasetçilerimizin geçmişten ders alması gerektiğini hatırlatan
Mehmet Barlas da günün kazananı oluyor.