Mehmet Barlas

Sabah

“Erdoğan bazı konularda tehlikeli sulara girdiğini ne zaman fark eder?” diye sormuştu bir dostum aylar önce…

“Mehmet Barlas eleştirmeye başladığında” diye cevap vermiştim…

O dostum sık sık telefon eder, Barlas’ın o günkü yazısında da “uyarı” ve “eleştiri” olmadığını hatırlatıp, “ne yani?” derdi her seferinde de… Ve devam ederdi, “Barlas eleştirmiyor diye Erdoğan’ın halen hep doğru yaptığını savunacak mısın?”…

Bugün ben aradım dostumu…

Barlas’ın Sabah’ta "Krizler Takvimi’nin bir yaprağı da dünü gösteriyordu” başlığı altında yayımlanan makalesini okuyup okumadığını sordum…

“Okumadım ama ya AYM Başkanı’na çaktı ya da Kılıçdaroğlu’na” dedi…

“Önce oku sonra beni ara” dedim…

Kısa bir süre sonra döndü…

“Hayret ya” diye başladı… “Ne demek bu şimdi?.. Kılıç’tan yana tavır almış gibi geldi bana…”

“Hayır” dedim… “Kimseden yana tavır almamış… Hukukun üstünlüğü ilkesinden yana tavır almış…”

Mezkûr makalenin sadece son bölümünü paylaşayım sizlerle…

Siz daha sonra tamamını okuyun ve ne duruma gelindiğine siz karar verin lütfen…

Eminim Mehmet Barlas’ı “Günün Köşe Yazarı” seçtiğim için bana hak vereceksiniz...

Son cümle nasıl mı?..

Buyurun okuyun lütfen:

Dün Haşim Kılıç ne demişti?
"- Son dönemde yargı, 'paralel devlet' ya da 'çete' diye nitelendirilen çok vahim, çok ciddi ve çok ağır suçlamayla karşı karşıyadır.
Bu suçlama üzerinde yapışık kaldığı sürece yargının ayakta kalması mümkün değildir."
Özetle, Kılıç'ın olayı doğru gözlemlediğini söyleyebiliriz.