Mehmet Barlas

Sabah

Dün Ertuğrul özkök'ü alkışlarken şöyle dedim:
"Ertuğrul'un bu yazdıklarını keşke Erdoğan'a yakın, güvenilir, sözü dinlenir biri yazıp söyleseydi"...
Bugün, Mehmet Barlas'ın Sabah'ta "Bütün partiler kötüyse, cuntalar mı iyidir?" başlığı altında yayımlanan makalesi için benzer şeyi söyleyeceğim:
"Barlas'ın bu yazdıklarını keşke Erdoğan'ın her yaptığına, her dediğine muhalefet etmeyi alışkanlık haline getiren güvenilir, sözü dinlenir biri yazıp söyleseydi"...
Ne mi diyordu Barlas?..
Buyurun okuyun:

Tutarsızlık tutum mudur? 
Ama bizim kafalarımızın içindeki mahalle baskısının yarattığı kötü alışkanlıklardan biri de, takılmış plak gibi aynı şeyleri tekrar ederek iktidarda olana her konuda geçirmenin "Tutarlı" olmanın koşulu olarak görülmesidir. 
Bu tutarlılığı sergilediklerini düşünenlerin sonuçta "İktidar yanlış ama şu muhalefet partisi bu yanlışı düzeltecek programa sahip" demeleri gerekmez mi? Çoğulcu demokrasinin topluma sunduğu nimetlerden biri de "Değişim" ve partiler arasındaki "Hizmet yarışı" değil midir? 
Ama bizde genellikle iktidara her konuda geçirmeyi tutarlılık zannedenler, nedense muhalefeti de alternatif çözümün kaynağı olarak görmez. 
"Madem AK Parti'yi yerden yere vuruyorum, bu durumda CHP'yi veya MHP'yi ya da DSP'yi desteklemek, demokratik siyasetin yansımasıdır" diye düşünülmez. 

Barlas'ın bu tespitlerinin neresi yanlış?..
Bence yanlış yok...
Asıl yanlış; "tamam AKP'yi eleştiriyorum ama ben CHP'yi de MHP'yi de eleştiriyorum" babalanmasıdır...
"Doğrusu nedir?" diye sorarsanız; demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partileri iktidarda veya muhalefette olmalarına bakmaksızın, yaptıkları iyi şeyleri de yazmaktan "mahcup" olmamaktır...
Ya da; BaşbakanEsad'ın absürt suçlamalarına karşı savunduğu için hücüma uğrayınca denge kurmak için Başbakan'ın "en doğru" icraatlarını bile "yanlış" gibi sunmamaktır...
Hâsılı...
Mehmet Barlas, mükemmel analiziyle "Günün Köşe Yazarı"dır...