Mehmet Barlas

Bu beş unsurun kurumları ile bireyleri arasında “yüzde yüz uyum” beklemek de bireylerin hataları ve başarılarından kurumları ilintilendirmek de yanlıştır…

Demokrasilerde beş önemli ve temel siyasi unsuru şöyledir:

  1. Halkın seçtiği politikacılardan oluşan parlamento,
  2. Siyasi partiler;
  3. (İktidar ve muhalefet) milletvekilleri,
  4. Hükümet,
  5. Bakanlar

Bu beş unsurun kurumları ile bireyleri arasında “yüzde yüz uyum” beklemek de bireylerin hataları ve başarılarından kurumları ilintilendirmek de yanlıştır…

Ya şöyle söyleyeyim:

Bir milletvekilinin söyledikleri ne parlamentoyu, ne de üyesi olduğu siyasi partiyi bağlar…

Tıpkı bir bakanın söylediklerinin de üyesi olduğu hükümeti bağlamadığı gibi…

Sözü Mehmet Barlas’ın bugünkü Sabah’ta “Özensiz konuşmalar kafaları da karıştırıyor” başlığı altında yayımlanan makalesine getireceğim…

Barlas da yazısında çok güzel anekdotlar eşliğinde bazı “yanlış, gereksiz ve hatta saçma” konuşmalara atıfta bulunup; o konuşmalardan kurumları sorumlu tutanlara mealen “o sözlere takılıp kalmayın” tavsiyesinde bulunuyor…

Bazı kelimelerin yere düşürülen yumurtalara benzediğini hatırlatan Barlas; “ne onları (yumurtaları) eski halleri ile geri alabilirsiniz, ne de kırılarak yarattıkları görüntüyü görmezden gelebilirsiniz” diyor….

Ve özellikle siyasi tartışmalarda farklı görüş sahiplerinin, kelimeleri yere düşen yumurtaları hatırlatır biçimde kullanmaya başladıklarına dikkat çekiyor...

Örnek olarak da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Vardar Ovası” türküsünü, içinde “rakı” kelimesi geçtiği için çalınmasına engel oluşunu hatırlatıyor…

"Vardar Ovası türküsünde rakı kelimesi var, o türküyü söylemeyin" diyen Bülent Arınç’ın o cümlesinin yere düşüp kırılan yumurtalar olduğunu ima ediyor yani…

Ve o tür anlamsız, gereksiz, saçma cümlelerin kullanılmasına tepki konulmamasının giderek "Neyleyim yarsız döşeği" sözlerinin geçtiği için bir başka Rumeli türküsü olan "Kırmızı Gülün Alı Var"ın da müstehcen bulunabileceği ihtimalinin altını çiziyor…

Barlas’ın asıl amacı sadece “yumurta” kırarcasına “kelime” kırıp cümle kuranlar değil…

Bu saçmalamaları ciddiye alıp o cümlenin sahibi yüzünden kurumları hedef alanlar…

Böylesine “haklı, doğru, güzel, uyarıcı” bir eleştiri yazısıyla “taraf” gözetmeyip “numarasız gözlük” gibi herkese uyabilecek makalesiyle Mehmet Barlas kazandı…