Mehmet Barlas

Sabah

Türkiye'nin son dönemlerindeki siyaset, medya, spor, iş, sanat sektörlerinde olan bitenlere bakan bir yabancı, bu milletin "yarışma" kültürünün olmadığını sanır.
Oysa tarihe baktığımızda "yarışma" kültürümüzün çok gelişmiş olduğu görülecektir...
Acaba kendi içinde yarışmacı olan bu toplum diğer milletlerle devamlı savaştığı için genetik değişime uğradı da her yarıştığı kişi veya kurumu "düşman" olarak görmeye mi başladı?..
Neyse...
Ustamız Mehmet Barlas bugünkü Sabah'ta, "Demokraside düşmanlar değil rakipler vardır" başlığı altında yayımlanan makalesinde yarışma (rekabet) ile savaşı (düşmanlığı) birbirine karıştırdığımızı anlatıyor.
Gerçi Barlas sadece siyaset kurumu açısından bakıyor olaya ama o da bizlerden daha iyi biliyor ki bütün mesleklerde geçerli o tespiti...
Yani bütün sektörlerde, mesleklerde "rakip" yok, "düşman" var...
Aksi halde rekabet (yarışma) centilmenlik gerektirmez mi?..
Rakibine küfürlerle, hakaretlerle ve hatta yok etmek kastıyla saldıran bir kişi veya kurum "centilmen" sayılabilir mi?..
Oysa bugünlerde ve gelecek günlerde siyasi rekabet başta olmak üzere bütün sektörlerde öylesine muhtacız ki centilmenlik içinde geçmesi gereken yarışmalara...
Şimdilik "umut yok"...
Umutlanmamız için medyada, siyasette ve diğer bütün sektörlerde Mehmet Barlas'lara her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var...

Umutlanmamız için, Süleyman Demirel’in, Mehmet Barlas’a yetmişli yıllarda Güniz Sokak’taki evinde söylediklerinin gereğini yerine getirmek zorundayız…

Hangi söylediklerinin mi?..
Bakın:

 

“Siyaset dışı mesleklerde insanlar birbirleri hakkında kötü sözler söylediklerinde küsüşürler, bir daha birbirlerine selâm bile vermezler. Ama demokraside bir ün önce birbirini yeren siyasetçiler ertesi gün birbirleriyle diyalog kurmazlarsa sistem kilitlenir.”

 
Evet efendim...
Ülkemizde siyaset giderek kilitleniyor ve bunun müsebbibi de birbirlerini rakip değil de düşman gibi gören (kimi) siyasetçiler…

 Tahmin ettiğiniz gibi..
Bu kadar yazıyı, "Mehmet Barlas Günün Köşe Yazarı" diyebilmek için yazdık...