Mehmet Barlas öyle bir yanıt verdi ki...

Ahmet Hakan dün sormuştu ya; "Kenan Evren'i evinde ağırladın mı" diye... Barlas öyle bir yanıt verdi ki...

GAZETECİLER.COM - Ahmet Hakan sanırız yanlış adama çattı.
Arşiv denilince Mehmet Barlas'ın eline kimse su dökemez...
O yüzden "geçmişi" didikleyerek atış yapan Ahmet Hakan bu polemikte zayıf düşen taraf oldu...
Baksanıza duruma...
Ahmet Hakan dün köşesinden şöyle seslendi;
- Söyle... 12 Eylül'ün zulüm günlerinde sen Kenan Evren'i evinde ağırladın

AHMET HAKAN'DAN BARLAS FIKRASI
Ahmet Hakan, dünkü yazısına yanıt
beklemeden bugün de Barlas'a
bir fıkra ile çakmış...

Köşesinden o fıkrayı aktaralım
sizlere;

Mehmet Barlas, 12 Eylül günlerinde
bir akşam Kenan Evren’le bir yemek
masasındadır.

Sofraya enginar gelir.
Bizim şakacı Barlas, Evren’e
dönüp şöyle der:

“Ah paşam ah, keşke enginar
yerine Müjde Ar gelseydi...”

mı, ağırlamadın mı?

Mehmet Barlas'a böyle bir soru sorarsanız...
"Aç eski defterleri" dersen açar...
Açınca da bakın içinden ne çıkar;
Barlas'ın soruya yanıtını okuyalım;

- Söyleyeyim. Kenan Evren benim evime 1989'un yazında Cumhurbaşkanı'yken geldi. Aynı eve daha önce Turgut Özal Başbakan olarak, aynı yılın kışında da Cumhurbaşkanı olarak geldi.
Tabii dahası var.
O eve daha sonra 28 Şubat döneminde Ahmet Hakan da geldi.
Hâlâ arkadaşım olan diğer meslektaşlarımla, ev faslını o da dinledi.
Bir gazetecinin evinde ağırladığı insanların hesabını o evde ağırlananlar tutmaya başladığı zaman, sadece Nişantaşlılık değil, saygı, görgü, terbiye gibi kavramlar da "Çakma" olmanın kapsamına girmez mi?

Ayrıca "Evimde" ağırlananlar arasında İsmet İnönü de, Bülent Ecevit de, Süleyman Demirel de, Necmettin Erbakan da var.

Askere selam durmak
Çakma Nişantaşlı sentetik Beyaz Türk sormuş:
- Askere selam durdun mu, durmadın mı?
- Söyleyeyim... Askere kimlerin selam durduğunu merak ediyorsan, Kenan Evren'in "Anıları"nı oku. Orada basında çıkan selam yazılarının tam listesi var. Askeri darbe olunca izlenebilecek yollardan biri askeri yönetime "Hedefe ulaştınız, en kısa zamanda kışlaya dönün" demektir. Bir başka yol da "28 Şubat bin yıl sürecek" diyerek, kalıcı askeri demokrasiye çanak tutmaktır.
- Söyleyeyim... Milliyet'in Başyazarı olarak geçirdiğim 12 Eylül yıllarının hesabını, o gazetenin kapatılmaması ve o gazetenin yazarlarının özgürlüklerine tecavüz edilmemesi için harcadığım çabaların hesabını, şimdi patronun olan Aydın Doğan'dan sorsana. Neticede o da evime gelenlerden biri...

Dahası da var elbette bu yazının...
Devamı için Barlas'ın köşesine uğramanızı öneririz...

POLEMİĞİN ARŞİVİ;