Mehmet Barlas kazandı...
Mehmet Barlas bir döndü ki köşesine “Pîr” döndü… Ve bugün Sabah'ta yayınlanan makalesiyle günün kazananı oldu…
Amerika'yı önemserken, ölçülü davranmakta da yarar
vardır.
Çünkü insanın olduğu gibi devletin de kafası karışabilir.
Böyle durumlarda en güçlü devletler bile beklenmedik hatalar sonucu
güvenilirliğini kaybedebilir.
Şu andaki Amerika
böyle bir kafa karışıklığının tam
ortasındaki bir görüntü vermektedir.
Görev süresi sona ermekte olan Başkan Obama'nın söyledikleri ile Amerika'nın aldığı kararlar arasındaki çelişkiler,
tam bir kafa karışıklığını göstermiyor mu?
* * *
Amerika'nın kafa karışıklığını NATO müttefiki Türkiye ile terörist Kürt örgütleri
arasında tercih
yapamamasından, FETÖ'cülere kucak açmasından veya
Irak'ta Musul'u kime peşkeş
çekmeyi kararlaştıramamasından da görebiliriz.
Yani işimiz zor... En büyük müttefikimize kızmak yerine ona yardım
etmemiz gerekiyor. Çünkü bu ülkenin kafa karışıklığı yeni Başkan'ın
seçiminden sonra da devam edebilir. Zıvanasından çıkmış seçim
kampanyası bu ihtimalin
fazla olduğunu gösteriyor.
* * *
Az önce okuduklarınızı Mehmet Barlas’ın bugünkü SABAH’ta yayımlanan “Kafası çok karışık, ABD’ye anlayışlı davranalım” başlığı altında yayımlanan yazısından alıntıladık…
Ve…
Bu görüşlerin usta dış politikacıların hepsinin ortak görüşü olduğunu hatırlatmak istedik…
Ve…
İç politikada yüksek sesle konuşmanın yararlarının olabileceğini…
Ama…
Dış politikada hiçbir işe yaramadığı gibi kaybettirme ihtimalinin daha yüksek olduğunun bilinmesini arzuladık…
Zira…
Dış politikada savaş yapmadan başarmanın sırrı taviz verirken ölçülü olabilmek, karşıdan taviz isterken de haddi aşmamaktır…
Evet…
Mehmet Barlas bir döndü ki köşesine “Pîr” döndü…
Ve bu makalesiyle günün kazananı oldu…