Mehmet Altan
Özgürlük dini İslâmiyet'i, "törelere dayalı yasak dini" haline getirmenin manası yok...
Ne yazık ki çok anlamsız; anlamsız olduğu kadar
da çirkin bir tartışma başlatıldı.
Bu tartışmalar şimdilik sanatta ve
dinde.
Ssanat bir beğeni kurumu...
Beğenenin izlediği, beğenmeyenin beğenecek başka alternatifler
aradığı ama "hakaret etmediği, aşağılamadığı, yakıp yıkmayı
aklının ucuna bile getirmediği bir kurum"...
Din ise mâlum...
Bir vahiy kurumu.
Allah'ın tayin ettiği bir elçi ve ona gönderdiği
kutsal kitapla uyulmasını istediği "kurallar"
manzumesi...
Ama...
Peygamberinin vefatından sonra devleti yönetmek, yönetimi
kolaylaştırmak için "yasaklar" manzumesine
dönüştürülmüş bir kurum.
Mehmet Altan bugünkü yazısıyla
Melamileri örnek veriyor.
Kendi dönemlerinin Liberallerini yani...
Özgür düşünceli Müslüman'larını...
Allah da Kuran'ın
Nahl (Bal arısı) Suresi 67.
Ayet'inde "Hurmalıkların ve üzümlüklerin
meyvelerinden kurdukları çardaklarda hem sarhoşluk verici içki, hem
güzel bir rızık edinmektesiniz" diyerek "güzel
rızk" ile "sarhoşluk verici içki"yi yan
yana kullanıyor...
Ayette "Yasak" kelimesi geçmiyor.
Veya bir çok başka ayette olduğu gibi; "(o içkiden
içenlerin) vay hallerine" demiyor (Hümeze Suresi
1. Ayet: "Arkadan çekiştirip duran, kaş göz hareketleriyle alay
eden her kişinin vay haline")...
"Şüphesiz aklını kullanabilen bir topluluk için, gerçekten
bunda bir ayet vardır" buyuruyor.
Hâsılı...
Özgürlük dini İslâmiyet'i, "törelere
dayalı yasak dini" haline getirmenin manası yok...
Son söz:
Bugünkü STAR'da başlığı altında yayımlanan
"akılcı" makalesiyle Mehmet Altan "Günün
Köşe Yazarı"dır.