Mehmet Altan ve Nagehan Alçı...
Başbakan'a yönelik bu eleştirilere kalkan olanlar ise Başbakan'ın ünlü dalkavuklarıydı...
ADNAN BERK OKAN
Mehmet Altan'ın bugünkü (17.06.2011) STAR'da başlığı altında yayımlanan makalesini okuduktan sonra başlığı altında yayımlanan bir önceki yazımı hatırladım...
Döndüm bir kez daha okudum...
Mehmet Altan'ın yazdıkları çerçevesinde bir kere daha düşündüm...
İlle de şu cümlesi beni sarstı ve Nagehan Alçı'dan özür dilemem gerektiğine karar verdim...
Mehmet Altan, Başbakan'ın seçim öncesi karşılıklı atışmalar sırasında kendisine yönelik hakaret içeren sözcükler kullanan meslektaşları ve meslektaşlarımıza karşı açtığı davalardan vazgeçişini kutladıktan sonra, bir İngiliz Doktor tarafından azarlanan İngiltere Başbakan'ı Cameron'u hatırlatıp şöyle diyor:
"İngiltere’de bir doktor Başbakan’a rahatça çıkışabilir, biz de ise açık yürekli samimi eleştirilere önce dalkavuklar kalkan olma gülünçlüğüne düşer..."
Önce Mehmet Altan'ın bu cümlesinden hareketle bizim "dalkavuklar" için bir çift söz edeyim...
Ama bir küçük fıkrayla yapayım bunu...
Pek bilinir hikâyedir...
Dalkavukluk bizim saray geleneklerimizden biridir...
Dalkavuklar Padişahların gazını alır, sinirlerini yumuşatır, öfkeyle karar almasını engellerlerdi...
Ama...
Öyle dalkavuklar vardı ki; Padişah'ı hiçbir sadrazamın eleştiremeyeceği ölçekte eleştirir bunu yaparken de zerrece kılları kıpırdamazdı...
Bu yüzden kellesi gitmiş çok dalkavuk vardır...
Bazı dalkavuklar ise Padişah ne derse kafalarını sallarlar, nasıl muhteşem bir hünkâr olduğunu belirtirlerdi..
İşte bu dalkavuklardan biri Padişah patlıcanın hasletlerini saydıkça kafasını sallar patlıcanın nasıl da mükemmel bir sebze olduğu konusunda "onay" verirmiş...
Padişah övgülerden sonra bu kere de patlıcanın zararlarını saymaya başlamış...
Dalkavuk, Padişah'tan daha çok düşman kesilmiş patlıcana...
Padişah bozulmuş:
"Yahu senin kendine ait fikrin yok mu?.. Her söylediğime kafanı sallıyorsun"...
Dalkavuk el cevap:
"Haşmetlüm; bendeniz, kulunuz zatı alinizin dalkavuğuyum patlıcanın değil"...
Başbakan Erdoğan seçim öncesi sertleşirken, söylemlerine hak veren ama söyleyiş tarzını, tavrını eleştirenlerden ikisi Mehmet Altan ve Nagehan Alçı idi...
Başbakan'a yönelik bu eleştirilere kalkan olanlar ise Başbakan'ın ünlü dalkavuklarıydı...
Başbakan'ın haklı olduğunu asıl suçun diğer parti liderlerinde aranması gerektiğini yazıyor, söylüyorlardı...
Şimdi...
Hem Mehmet Altan ve hem de Nagehan Alçı, Başbakan'ın gerçekten gerginliği ortada kaldıracak bu hoşgörülü kararını alkışlamaya hakkı olan iki arkadaşımız...
Ama bakıyorum da...
Seçim öncesi gerginlikleri kaşıyan, önüne geleni fırçalayan Başbakan'a destek verenler şimdi de Başbakan'ın hoşgörüsünü alkışlıyorlar...
Mehmet Altan ve Nagehan Alçı, Başbakan'ın hoşgörüsüne destek verirken ne kadar samimiyse...
Dalkavuklar o kadar riyakâr...
Ve...
Nagehan Alçı, Oray Eğin'in karşı mahalleye geçmesini istememekte ne kadar haksızsa; ben de Nagehan'ı, Başbakan'ın dalkavuklarıyla aynı kefeye koymakla en az ve hatta daha da fazla haksızım...
Yani...
Mehmet Altan'ı tebrik ederken; kendisine haksızlık ettiğim Nagehan Alçı'dan özür diliyorum...
adnanberkokan@gmail.com
Mehmet Altan'ın bugünkü (17.06.2011) STAR'da başlığı altında yayımlanan makalesini okuduktan sonra başlığı altında yayımlanan bir önceki yazımı hatırladım...
Döndüm bir kez daha okudum...
Mehmet Altan'ın yazdıkları çerçevesinde bir kere daha düşündüm...
İlle de şu cümlesi beni sarstı ve Nagehan Alçı'dan özür dilemem gerektiğine karar verdim...
Mehmet Altan, Başbakan'ın seçim öncesi karşılıklı atışmalar sırasında kendisine yönelik hakaret içeren sözcükler kullanan meslektaşları ve meslektaşlarımıza karşı açtığı davalardan vazgeçişini kutladıktan sonra, bir İngiliz Doktor tarafından azarlanan İngiltere Başbakan'ı Cameron'u hatırlatıp şöyle diyor:
"İngiltere’de bir doktor Başbakan’a rahatça çıkışabilir, biz de ise açık yürekli samimi eleştirilere önce dalkavuklar kalkan olma gülünçlüğüne düşer..."
Önce Mehmet Altan'ın bu cümlesinden hareketle bizim "dalkavuklar" için bir çift söz edeyim...
Ama bir küçük fıkrayla yapayım bunu...
Pek bilinir hikâyedir...
Dalkavukluk bizim saray geleneklerimizden biridir...
Dalkavuklar Padişahların gazını alır, sinirlerini yumuşatır, öfkeyle karar almasını engellerlerdi...
Ama...
Öyle dalkavuklar vardı ki; Padişah'ı hiçbir sadrazamın eleştiremeyeceği ölçekte eleştirir bunu yaparken de zerrece kılları kıpırdamazdı...
Bu yüzden kellesi gitmiş çok dalkavuk vardır...
Bazı dalkavuklar ise Padişah ne derse kafalarını sallarlar, nasıl muhteşem bir hünkâr olduğunu belirtirlerdi..
İşte bu dalkavuklardan biri Padişah patlıcanın hasletlerini saydıkça kafasını sallar patlıcanın nasıl da mükemmel bir sebze olduğu konusunda "onay" verirmiş...
Padişah övgülerden sonra bu kere de patlıcanın zararlarını saymaya başlamış...
Dalkavuk, Padişah'tan daha çok düşman kesilmiş patlıcana...
Padişah bozulmuş:
"Yahu senin kendine ait fikrin yok mu?.. Her söylediğime kafanı sallıyorsun"...
Dalkavuk el cevap:
"Haşmetlüm; bendeniz, kulunuz zatı alinizin dalkavuğuyum patlıcanın değil"...
Başbakan Erdoğan seçim öncesi sertleşirken, söylemlerine hak veren ama söyleyiş tarzını, tavrını eleştirenlerden ikisi Mehmet Altan ve Nagehan Alçı idi...
Başbakan'a yönelik bu eleştirilere kalkan olanlar ise Başbakan'ın ünlü dalkavuklarıydı...
Başbakan'ın haklı olduğunu asıl suçun diğer parti liderlerinde aranması gerektiğini yazıyor, söylüyorlardı...
Şimdi...
Hem Mehmet Altan ve hem de Nagehan Alçı, Başbakan'ın gerçekten gerginliği ortada kaldıracak bu hoşgörülü kararını alkışlamaya hakkı olan iki arkadaşımız...
Ama bakıyorum da...
Seçim öncesi gerginlikleri kaşıyan, önüne geleni fırçalayan Başbakan'a destek verenler şimdi de Başbakan'ın hoşgörüsünü alkışlıyorlar...
Mehmet Altan ve Nagehan Alçı, Başbakan'ın hoşgörüsüne destek verirken ne kadar samimiyse...
Dalkavuklar o kadar riyakâr...
Ve...
Nagehan Alçı, Oray Eğin'in karşı mahalleye geçmesini istememekte ne kadar haksızsa; ben de Nagehan'ı, Başbakan'ın dalkavuklarıyla aynı kefeye koymakla en az ve hatta daha da fazla haksızım...
Yani...
Mehmet Altan'ı tebrik ederken; kendisine haksızlık ettiğim Nagehan Alçı'dan özür diliyorum...
adnanberkokan@gmail.com