Mehmet Altan kazandı çünkü...
"12 yaşındaki kız tecavüzlerden zevk almasa 28 kişi ile yatar mıydı?"..
Mehmet Altan; bugünkü STAR'da
başlığı altında yayımlanan makalesinde; Mardin'de
9 yıl önce işlenen vahşi tecavüz eylemlerini hatırlatıyor...
Kaymakamlık Yazıişleri Müdürü ve bir yüzbaşınında aralarında bulunduğu 28 kişinin Mardin’de yedi ay boyunca sürekli tecavüz ettiği 12 yaşındaki N.Ç.’yi taşıyor gündeme...
Olayın ortaya çıkmasıyla N.Ç.’yi pazarladığı öne sürülen iki kadın ve 25 erkek tutuklanmıştı ya işte o olayı...
Davanın ilk duruşması 24 Şubat 2003 yılında yapılmıştı...
Ve...
Aynı davanın altıncı ayında tek bir tutuklu bile kalmamıştı içeride..
Dava 2011 yılında, en alt cezalar verilerfek karara bağlandı...
Mahkeme, sanıkları en alt sınırdan cezalandırma gerekçesi olarak da "küçük kızın her şeyin farkında oluşunu" gösterdi...
Şimdi...
Bir bu vahşeti hatırlayın ve Altaylı'nın yönettiği gazetede üstünde durulup durulmadığını araştırın...
Göreceksiniz ki yok öyle bir şey...
Kim bilir?..
Belki de şöyle bir savunma yapılacaktır:
"12 yaşındaki kız tecavüzlerden zevk almasa 28 kişi ile yatar mıydı?"..
Hatta belki de ciğerine saplanmış kanlı bıçak ve yarı çıplak fotoğrafı yayımlanan kadın da zevk almış olabilirdi bedenine giren çıkan bıçak darbelerinden...
Hooopppp!...
Hanımefendiler!..
Beyefendiler!..
N'oluyoruz ya?..
Vahşeti bu kadar savunun bir başka medya ve gazeteci var mı gelişmiş dünyada?..
İlkel ülkelerden söz etmiyoruz ha...
"Gelişmiş dünyada var mı?" diye soruyoruz...
Evet...
Gözün gözü görmediği; Fatih Altaylı'nın sürekli reklâmının yapıldığı bugünlerde, bir başka vahşeti hiç fotoğraf yayımlamadan; kelimelerle görüntüleyen ve çok daha etkili olan Mehmet Altan kazandı...
Kaymakamlık Yazıişleri Müdürü ve bir yüzbaşınında aralarında bulunduğu 28 kişinin Mardin’de yedi ay boyunca sürekli tecavüz ettiği 12 yaşındaki N.Ç.’yi taşıyor gündeme...
Olayın ortaya çıkmasıyla N.Ç.’yi pazarladığı öne sürülen iki kadın ve 25 erkek tutuklanmıştı ya işte o olayı...
Davanın ilk duruşması 24 Şubat 2003 yılında yapılmıştı...
Ve...
Aynı davanın altıncı ayında tek bir tutuklu bile kalmamıştı içeride..
Dava 2011 yılında, en alt cezalar verilerfek karara bağlandı...
Mahkeme, sanıkları en alt sınırdan cezalandırma gerekçesi olarak da "küçük kızın her şeyin farkında oluşunu" gösterdi...
Şimdi...
Bir bu vahşeti hatırlayın ve Altaylı'nın yönettiği gazetede üstünde durulup durulmadığını araştırın...
Göreceksiniz ki yok öyle bir şey...
Kim bilir?..
Belki de şöyle bir savunma yapılacaktır:
"12 yaşındaki kız tecavüzlerden zevk almasa 28 kişi ile yatar mıydı?"..
Hatta belki de ciğerine saplanmış kanlı bıçak ve yarı çıplak fotoğrafı yayımlanan kadın da zevk almış olabilirdi bedenine giren çıkan bıçak darbelerinden...
Hooopppp!...
Hanımefendiler!..
Beyefendiler!..
N'oluyoruz ya?..
Vahşeti bu kadar savunun bir başka medya ve gazeteci var mı gelişmiş dünyada?..
İlkel ülkelerden söz etmiyoruz ha...
"Gelişmiş dünyada var mı?" diye soruyoruz...
Evet...
Gözün gözü görmediği; Fatih Altaylı'nın sürekli reklâmının yapıldığı bugünlerde, bir başka vahşeti hiç fotoğraf yayımlamadan; kelimelerle görüntüleyen ve çok daha etkili olan Mehmet Altan kazandı...