Mehmet Altan ile programı midem kaldırmaz

GAZETECİLER.COM - Teklif üstüne teklif... Öneri üstüne öneri...
İletişimci Nuran Yıldız'a televizyon kanallarından program istekleri yağıyormuş...
Partner olarak önerilen isimler ise ünlü simalar...
Ama Nuran Yıldız hiç birini kabul etmemiş...
Reddederken söylediği sözler ise yenilir yutulur cinsten olmamış...
Önce Reha Muhtar ile program yapma önerisi almış...

"Reha Muhtar ve ben! Hiçbir ortak yanımız yok aynı okulu bitirmişliğimiz dışında. Yayıncılıkta ortak yan arayan da yok zaten. Reha Muhtar'ın medyada bunca zaman ayakta kalmışlığına sonsuz saygım var ama yan yana duramayız biz." diyerek reddetmiş...

KAPIYA AMBULANS LAZIM

İkinci öneri Ergun Babahan ile bir program yapması üzerine olmuş.
Verdiği yanıt da aynen şöyle;

"Ben ve Ergun Babahan aynı stüdyoda! Stüdyo kapısında kesinlikle bir ambulans olsun. Çünkü ya ben onu hastanelik ederim, ya da o beni hastanelik eder, yok bu iki durum da olmadı, kesin ben kendimi hastanelik ederim!"

ALTAN'I MİDEM KALDIRMAZ

Sonuncu teklif geçen hafta gelmiş, "Sizinle Mehmet Altan'ı bir programda buluşturalım, ne dersiniz?" diyerek...

Yanıtı mı şöyle; "Ne diyeceğim, midem kaldırmadı, kelimesi kelimesine şöyle dedim: "O adamla havaalanında karşılaşınca, aynı uçakta mıyız diye kontrol ediyorum. Aynı uçaktaysak bir sonraki uçağa binebilmek için görevlilere yalvarmadığım kalıyor. Aynı ortamda soluk bile almam ben onunla mümkün olduğunca!"

KÜFREDİP YÜZLERİNE ÖPÜCÜK YAĞDIRAMAM

Peki bunca teklifi neden reddetmiş derseniz...
Nuran Yıldız, sitesinde nedenini şöyle aktarıyor;

Bu hayat benim değil mi? Kazanacağım paraların üzerini çizerim, saygı duymadığım (Reha Muhtar'ı kastetmiyorum) kimseyle de birlikte anılmak istemem.

Hem bazıları gibi arkalarından küfredip yüzlerine öpücük yağdıracak kadar onursuz olma maharetine de sahip değilim.

Sağ olsunlar teklif sahipleri ikna etmek için diyorlar ki "Böyle giderse unutulursunuz." İyi de unutulmak, şöhret olmak için yaşayanların kabusudur. Kendisini her zaman bir öğretim üyesi olarak konumlamış birinin unutulmak hiç umurunda değildir.

Nuran Yıldız'ın diğer yazıları için