Mehmet Altan adlarını buldu: Maymun Demokratlar

“Siyasal propagandayı” yeğlediğimiz için Arjantin demokrasisinden bile çok daha geri olduğumuzun....

ADNAN BERK OKAN

Az gelişmiş ülkenin demokratları bu kadar mı güzel anlatılır be Mehmet Altan
Hay ellerine, diline, klavyene sağlık…
Yalnız bu arada bir hatırlatma yapayım…
Utanacaklarını sanıyorsan aldanıyorsun…

Maymun demokratı olmayın
Buranın nasıl dünyadan kopuk bir mezra olduğunu en iyi anlatan örnek yeryüzüne bakışımız... Biz “Ermeni Yasa Tasarısı” ile yatıp kalkarken, ABD Senatosu, ABD-Rusya ilişkilerinin geleceği ve...
...21’inci yüzyılın güvenlik stratejisi açısından büyük önem taşıyan START Anlaşması’nı onayladı.
Obama için büyük bir zafer olarak görülen bu tarihsel karara dönüp bakmadık bile.
Gene...
İki yıldır askerî cezaevinde bulunan 85 yaşındaki Arjantin’in eski diktatörü Jorge Videla, 1976’da 31 mahkûmun öldürülmesi ve işkence edilmesi suçlamasıyla ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
“Kıyaslama” yerine abartılı “siyasal propagandayı” yeğlediğimiz için Arjantin demokrasisinden bile çok daha geri olduğumuzun da altını çizmeden yaşamaya devam ediyoruz.
Yeryüzü “ölçü” olmayınca, herkes herkese “kendine göre” ayar vermeye kalkıyor...
Ayar “ölçüsü”, siyasetçinin, şunun bunun “kendi düşünce ve çıkarı” değil, evrensel hukukun belirlediği çıta ve bunun kurallarıdır.

Mehmet Altan'ın makalesinin tamamını


Kendimden biliyorum…
DTK’de yapılan tartışmaları “ifade özgürlüğü” içinde değerlendirdiğim için ne küfürler işittim, halen de işitiyorum…
Hayır yani…
Küfürsüz olsalar dükkân onların ama Hacı anacığıma kadar uzanıyor necaset yalamış dilleri (küfürbazlara küfür sayılmaz bu son cümlem)…

Neyse...
Prof. Mehmet Altan önce bir AİHM kararını hatırlatıyor:

“Hâlbuki, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Avrupa standartlarındaki düşünce özgürlüğünü tanımlayan Handyside Kararı bizde de iç içtihat haline geldi. O karar, toplumu rahatsız hatta şoke eden düşüncelerin de hukuksal güvence altında olması gerektiğini vurgular.
Faydası olur mu bilmem ama bu kararın içeriğini birebir yazayım: “Bu değerlendirmeler, toplumun bir bölümünü rahatsız edici nitelikte olabilir. Ancak unutulmaması gerekir ki ifade özgürlüğü, çoğunluk gibi düşünmeme, kurulu düzeni sorgulama, hatta eleştirme hakkını da kapsar. Dahası, sarsıcı nitelik taşıyan, toplumun çoğunluğunu kızdıran ve tartışmaya yönelten fikirler de ifade özgürlüğünün koruması altındadır”...

 Yani anlayamadığım işte burası…
Bir yandan AB tam üyeliği için samimi talepleri olacak, diğer yandan da yandaşlık yaptıkları veya milletvekili (hatta genel başkan Yardımcısı) oldukları siyasal iktidarı korumak için AİHM kararlarını görmezden gelerek ifade özgürlüklerinin önünde set kuracaklar…
“Özerklik talebi Kürt açılımına suikast”mış..
Vay anasını…
Neyse…
Ben yine Mehmet Altan’la devam edeyim…
Bakın ne diyor Altan:

Türkiye’nin dünya standartlarını kabul ediyormuş gibi yapıp, “ileri demokrasi” nutukları atıp, ardından da babadan kalma yasakları tekrarlaması, doğrusu ya, elektrik geçiren iletken bir platformdaki maymun ile yavrusunun durumunu anımsatıyor...
Zemine biraz elektrik verilince anne maymun önce yavrusunu kucağına alıyor...
Eğer elektrik dozu artarsa bu kez yavrusunu kucağından indirip yere koyarak üzerine çıkıyor.
Türkiye’de de “demokratlık” palavrasının sınırı, özgürlükleri gerçekten kullanmaya kalkınca son buluyor... Anne maymun derhal yavrusunun üzerine çıkıveriyor.
Durum bu nedenle “maymun demokratlığı” ile özdeşleşiyor.

 Hey!..
Maymun demokratlar!..
Daha ne kadar sürecek bu gösteriniz?..

 adnanberkokan@gmail.com