Mehmet Ali Birand kazandı çünkü...

"Vallahi hiç sempati duyamıyorum. Adalet isteyeceğinize biraz akıl isteyin"...

Gebze'de kendini "müteahhit" olarak tanıtan biri, halka kendisinin peygamber torunu olduğunu, sattığı evden alanların mutlaka cennete gideceğini anlatıp para topluyor...
Dedik ya...
"Kendini müteahhit olarak tanıtan biri" diye...
Adam tabii ki ne müteahhit ne de peygamber torunu...
Ama...
Bizim müthiş uyanık(!) halkımız kısa yoldan ve "en ucuz" biletle cennete gitmenin yolunu bulmuş olmanın sevinciyle paraları bayılıyor sözde müteahhite...
Zaman geçince bizim cennet kuşları anlıyorlar ki dolandırıldılar...
Doğru savcılığa...
Şimdi...
Normalde bizim medyamızda bu durumda "sahtekâr müteahhit"e hakaretler edilir, gariban(!) halkın yanında durulur ve onlarla birlikte "ah/vah" çekilir...
Ama...
Mehmet Ali Birand öyle yapmadı...
Adalet sarayının dışında toplanmış "adalet isteriz!" diye bağıran mağdurlar  için şöyle dedi:
"Vallahi hiç sempati duyamıyorum. Adalet isteyeceğinize biraz akıl isteyin"...
İşte gerçek gazetecilik...
İşte Mehmet Ali Birand...
Ve tabii ki "kazandı"...