Meğer hepimizin içinde bir SÖZCÜ varmış
Medyamızın içine Sözcü kaçmış.. Fransa manşetleri ve televizyonların yayınları gösterdi ki bizi daha çoook kullanırlar...
Meğer bütün medyamızın içinde bir SÖZCÜ
saklıymış.
Fransa'nın geçirdiği yasa ile cilalar döküldü, boyalı imajlar aktı...
Ortaya çıkan gerçek medyamızın ucuz hamaset zihniyeti oldu.
"Sefiller", "İsimsiz Aptallık", "Manyak"
Üstelik bunlar isimli aptallıklar... İçlerindeki Sözcü'yü bastıramayan Radikal ve Taraf'tan o manşetler...
Bir de Hürriyet'in trajik hali var...
Yasanın görüşüleceği gün manşetten rica-minnet ediyordu:
"YAPMA Mösyö!"
Breh! Breh!..
Bu ülkenin atasözü değil mi?
"Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek"
Eee! Yaptı yapacağını elin Mösyö'sü...
Ne ricayı taktı, ne edilen telefonları, ne yaptırım tehditini...
Topu topu 50 kişi ile Türkiye'yi kendine kul köle etti...
Bilmiyor muyduk bunun olacağını?
2006 yılında da aynısını yaşamadık mı?
Bu keleği daha önce de yemedik mi?
Şimdi niye kızıyorsun Hürriyet:
"AZGIN AZINLIK" diyerek...
Fransa'nın zaafımızla dalgası bu...
Niye "Haçlı saldırısı" altında kalmış gibi reaksiyon veriyoruz ki..?
Niye elbirliği ile Fransa'nın değirmenine su taşıyoruz ki...?
Dönüp de halimize bir bakın Allah aşkına!
Bu ülkenin kanalları bütün gün Fransa meclisini canlı yayınladı.
Bu ülkenin bütün gazeteleri o yasayı manşet yaptı.
Emin olun yok böyle bir şey...
Hayır bir de atasözümüz var:
"Alışmış kudurmuştan beterdir" diye...
Strateji bilmiyoruz madem ata lafı dinleyelim... Bu Fransızlar bizim TV'lerde şöhret, gazetelerde manşet olmaya alışırsa vay halimize...
Bakın aynısını ABD ile yaşamıyor muyuz?
-"Başkan soykırım diyecek mi demeyecek mi?" diyerek her Nisan papatya falları açmıyor muyuz?
Aha da buraya yazıyoruz.
Bir gıdım aklı olan bir Fransız şu tepkiden sonra o yasayı senatodan asla geçirmez. Bir kere öldüreceğine 2 yılda bir yasayı önümüze koyup kalp krizi geçirmemizi izler... Medyamızda "öldük, bittik, eyvah" eyyamları ile Fransızın cılız ateşine benzin döküp kıyamet yangınını başlatır...
Bugün olduğu gibi...
Fransa'nın geçirdiği yasa ile cilalar döküldü, boyalı imajlar aktı...
Ortaya çıkan gerçek medyamızın ucuz hamaset zihniyeti oldu.
"Sefiller", "İsimsiz Aptallık", "Manyak"
Üstelik bunlar isimli aptallıklar... İçlerindeki Sözcü'yü bastıramayan Radikal ve Taraf'tan o manşetler...
Bir de Hürriyet'in trajik hali var...
Yasanın görüşüleceği gün manşetten rica-minnet ediyordu:
"YAPMA Mösyö!"
Breh! Breh!..
Bu ülkenin atasözü değil mi?
"Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek"
Eee! Yaptı yapacağını elin Mösyö'sü...
Ne ricayı taktı, ne edilen telefonları, ne yaptırım tehditini...
Topu topu 50 kişi ile Türkiye'yi kendine kul köle etti...
Bilmiyor muyduk bunun olacağını?
2006 yılında da aynısını yaşamadık mı?
Bu keleği daha önce de yemedik mi?
Şimdi niye kızıyorsun Hürriyet:
"AZGIN AZINLIK" diyerek...
Fransa'nın zaafımızla dalgası bu...
Niye "Haçlı saldırısı" altında kalmış gibi reaksiyon veriyoruz ki..?
Niye elbirliği ile Fransa'nın değirmenine su taşıyoruz ki...?
Dönüp de halimize bir bakın Allah aşkına!
Bu ülkenin kanalları bütün gün Fransa meclisini canlı yayınladı.
Bu ülkenin bütün gazeteleri o yasayı manşet yaptı.
Emin olun yok böyle bir şey...
Hayır bir de atasözümüz var:
"Alışmış kudurmuştan beterdir" diye...
Strateji bilmiyoruz madem ata lafı dinleyelim... Bu Fransızlar bizim TV'lerde şöhret, gazetelerde manşet olmaya alışırsa vay halimize...
Bakın aynısını ABD ile yaşamıyor muyuz?
-"Başkan soykırım diyecek mi demeyecek mi?" diyerek her Nisan papatya falları açmıyor muyuz?
Aha da buraya yazıyoruz.
Bir gıdım aklı olan bir Fransız şu tepkiden sonra o yasayı senatodan asla geçirmez. Bir kere öldüreceğine 2 yılda bir yasayı önümüze koyup kalp krizi geçirmemizi izler... Medyamızda "öldük, bittik, eyvah" eyyamları ile Fransızın cılız ateşine benzin döküp kıyamet yangınını başlatır...
Bugün olduğu gibi...