Meğer çete reisi Hıncal Usta imiş

Efendim işte itiraf.. Sevilay'ın Gılgamış Çetesi'nin 1 numarası bendenizim de ondan..

GAZETECİLER.COM
Hıncal Uluç bugünkü yazılarından birinde Sevilay Yükselir ile ince ince “kafa bulmuş”.
Neden mi?.
Sevilay Yükselir’in geçenlerde Yiğit Karaahmet’in tutuklanışını anlatırken yazdığı “Nişantaşı Çetesi” benzetmesine karşılık…
Yazısına başlık olarak “Gılgamış Çetesi'nin 1 numarası?..” yazmış Ustamız…
Ve devam etmiş…
 
Sevgili Sevilay kardeşim (Yükselir) "Bizim sektördeki malum çete" diye anlatmış.. "Meşhur kalemler" çetesiymiş.. Ergenekonvari kafayla da iş görüyormuş..
Adını koymamış.. "Ergenekonvari" dediğine göre, ben koyayım, bitsin.. "Gılgamış" diyelim!..
Sevilay isim vermemiş.. 
Hıncal abi çok güzel yazmış ama ben de bir münafıklık yapayım…
Her zaman dikkatimi çekiyor çünkü…
Hıncal abi kiminle yola çıkarsa çıksın bir süre sonra o yol arkadaşlarını yanında göremiyoruz…
Ya onlar kopup gidiyorlar ya da Hıncal abi kaçırıyor onları…
İyi ama nasıl oluyor da hep “kopup gidenler suçlu”, Hıncal abi ise "mükemmel" oluyor işte bunu anlayamıyorum...
Yoksa, "huysuz ihtiyar!" sendromu mu?..
 
A.B.O.
"Meşhur kalemleri" ben vereyim.. Ali Saydam, Ahmet Hakan, Oray Eğin, Soner Yalçın, Tuğçe Tatari.. Bir ara Serdar Turgut vardı.. Çetenin cuma günü Salomanje'de birlikte yediği yemeklerde, entelektüel konuşmalar beklermiş.. Millet havadan sudan konuşunca sıkılmış, "Vakit kaydı" demiş, çekilmiş.. Köşesinde yazdı.. Onun gibi bir iki kez görünüp son zamanlarda kaybolan bir iki yazar daha vardı.. Yenilerden..
Şimdi ben bütün bunları nerden biliyorum.. Efendim işte itiraf.. Sevilay'ın Gılgamış Çetesi'nin 1 numarası bendenizim de ondan..
Yok canım.. Çeteyi ben kurmadım. Benim ayrı çetelerim var, daha evvel kurduğum..
Maç çetesi.. Her Cuma, cumartesi, Pazar benim evimde toplanır.. 20 kişiyi aşkın.. Genelde Galatasaraylı.. Bir iki Fenerli var. Bir tanecik de Beşiktaşlı. Rafi Portakal.. Çetenin baş uğraşı, mutfağa dalıp, Fatoş'un hazırladığı harika yemeklere dalmak, sonra da benim humidorlardan Özcan'ın yürüttüğü puroları tüttürmek.. Tabii ben içki kullanmadığım için evde bol bulunan şarap, viski ve konyak şişelerini de tüketmek.. Arada maç izleyen de çıkıyor.
Bu arada Sevilay’a bir uyarı!.
Hıncal abinin yazısının bir yerinde yer alan “(Sevilay) Sıkıntılarını nasıl paylaştığımı bilir” sözüne dikkat et!..
Orada sana önemli bir mesaj var…
“Fazla ileri gitme, yoksa….”
Hu çetesi.. Pardon, ona "Hu cemaati" diyorlar.. Bu daha çok Mason kuruluşu gibi.. Her meslekten var.. Politikacı dahil.. Hem de rakip partilerin önde gelenleri yan yana oturuyorlar.. Gırgırın bini bir para.. Sponsorları da müthiş.. Mekân Ertekin'in yeri, Ortaköy.. Yemekler Borsa'dan.. Çünkü Borsacılar, Rasim ve Ogan üyemiz.. Tatlılar Güllüoğlu'ndan.. Çünkü Nadir Güllüoğlu üyemiz.. Meyveler Kolaylar'dan.. Çünkü İsmet Kolay üyemiz.. Mehmet Demirkol, Atilla Gökçe ve ben, üç kişi başlamıştık Salı yemeklerine.. Sonra Mehmet ve Atilla kayboldu ama, cemaat hızla gelişti, 30 kişiyi bulduk. Allahtan hepsi her salı gelmiyor, yoksa sığmayacağız..
Kahvaltı çetesi.. Her cumartesi Levent'te Özcan'ın Daily Cafesinde, her pazar Erol Kaynar'ın Salomanjesi'nde kahvaltılarımız da gelenekselleşti.. Tüm dostlara açık, davet yok.. Devamlılar, 20'yi aşıyor..
 
 
Ya sonra ne demiş Hıncal Usta?..
Onları da