Medyanın memnuniyetsizlerini çizdi

Taraf Gazetesi'nin çizeri Tan Oral medyadan 200'ün üzerindeki ismin portre karikatürünü çizdi, 'Memnuniyetsizler' ismi verdiği sergisinde duvara dizdi.

Taraf Gazetesi'nin çizeri Tan Oral medyadan 200'ün üzerindeki ismin portre karikatürünü çizdi, 'Memnuniyetsizler' ismi verdiği sergisinde duvara dizdi.

A Haber'de Şirin Sever'in sunduğu Jurnal'e konuk olan Tan Oral karikatüristliğin bir meslek olmadığını ve karikatüriste güven olmayacağını dile getirdi.

Başörtüsü özgürlüğünü savunduğu için Cumhuriyet Gazetesi'ndeki işinden olan Oral başörtüsünün kişisel özgürlük olduğunu, bu anlamda yasaklandığı zamanda eleştirilemeyeceğini ancak yasak kalktığı zaman ve işin içine moda girince eleştiriye hak doğduğunu söyledi.

Görsel medyadan isimlerin çizimlerine yer verdiniz, serginin adını Memnuniyetsizler koydunuz, neden bu ismi seçtiniz?

200'ün üzerinde kişi çizdim. Daha fazla kişi çizdim ama sergilenen salon 200 kişiye el veriyor. Herkes gibi yıllardan beri gazeteleri okuyor, radyoları dinliyor, televizyonları izliyorum. Bir sürü insanla tanış oluyorsun böylece. Onların içinde çok sevdiğim insanlar var, canımı sıkanlar var, ilgiyle izlediklerim var. Zamanla not alır gibi portreleri kâğıtlara çiziyorum.

Ekranda bakarken ilham geliyor, öyle mi karalıyorsunuz?

Etkilendiğim zaman bir şey çizmek hoşuma gidiyor. Sonra bunlar çekmecede birikti. Sergi yapma fikri doğdu. Baktım çekmece dolu. Basının dışında da çizimler var ama basınla ilgili olanlar çok fazla. Dedim ki ben de basının ucundayım dostlarla merhabalaşayım dedim. İsmine gelince zor söylenen bir sözcük o yüzden akılda kalır diye düşündüm. Bütün bu medyadan benim algıladığım da bu. Bütün medya mensupları kendilerinden, etraftan, muhalefetten, iktidardan sürekli şikâyet ediyorlar, demek ki pek memnun değiller. Hep çizilmişleri bir araya getirdim, grupladım. Yuvarlak hesap yaptım Medyada İki Yüz dedim. Neden memnuniyetsiz insanlar, zannedersem daha iyi ilişkileri daha kalıcı bir barışı özledikleri için bugünkü durumdan memnun değiller, bu memnuniyetsizliğin pozitif yanı. Siyaset yapmak için siyasetin içinde olmak doğru yol, bir partili olur, siyasetin gereklerini yerine getirirsiniz. Ben gözlemciyim, bir tepki vermeye çalışıyorum. Benim yaptığım da bu.

Hep günlük yayınlarda günlük politika gazetelerinde çiziyorsunuz, hep siyasetle iç içe durumda çizdiniz, elli yıl olmuş, geriye dönüp baktığınızda, Cumhuriyet'ten ayrılışınız, ne görüyorsunuz?

Sözünü ettiğiniz gazetelerin hiçbirine ben talip olmadım. Ben işimi yapıyordum, sergiler açıyordum. Bu yaptıklarımı görenler çağırdı beni gazetelere. Her üç gazetedeki günlük çizimlerim de. Kendime bir özgürlük verdim, sadece politika çizmemek için. Gazetelerde çalışan pek çok çizer için bu özgürlük yok. Ben politika da çizebiliyorum, soyut şeyler de çizebiliyorum. Ne hissediyorsam, ne duyuyorsam, canım ne istiyorsa onu çizmeyi seviyorum.

Başörtü meselesi, 1987'den itibaren bu konuyla ilgili çizdiniz ve o günden bugüne bakış açınız değişiyor, Cumhuriyet'ten ayrılışınızda da bu etkili olmuştu, yanılmış mısınız?

Yanıldığımı düşünmüyorum, insanların kişisel özgürlüklerinin çok değerli olduğunu düşünüyorum. O zaman da öyleydi, bugün de öyle. Özel bir konu. Daha önceki yıllarda başörtüsünün inançla ilgili kısmı beni ilgilendirmiyor, giyimle ilgili olduğu zaman modadan uzak değil. Müslüman ülkelerden Türkiye'ye farklı kadınlar geliyor, başlarını sarmaları farklı, moda olunca da işin içinde ben eleştiri hakkımı görüyorum. Yasak konuşmuş bir insanı moda ile ilgili bile olsa eleştiremezdim, sıkıntıdaydım yasak dolayısıyla. Yasak kalkınca moda bakımından eleştirme hakkım oluştu. Başörtüsünü o kadar ciddi savundum ki işimden oldum. Bana başörtüsü başkaldırma mı demişlerdi ben de baş eğmemektir demiştim ve işimden oldum.

Karikatüristlerin taraf olma meselesi çok konuşuluyor, siz ne taraftasınız bu tartışmada?

Kendinden taraf olmalı karikatürist. O tartışmalarda şu hata işleniyor, bir yerde kulaklarından kalmış, mizah muhalefet yapar, muhalefet partisinin yanında olmak gibi. Ben mizahçının hiçbir tarafta olmaması gerektiğini düşünüyorum. İktidar partisi de, muhalefet partisi de hata yapacaktır, yalan da söyleyecektir. Bütün bunlara karşı mizah itiraz hakkını kullanacaktır. Bunun dışında bir düşünceden yana mıdır, bütün çizdiklerine bakılırsa bir şey çıkar. Bu yüzden karikatürcüye güvenilmemelidir. Güvenmek şu demektir, bu adam benden yana değil deyip güvenmesin, karikatürist her an şaşırtacak bir tavır içine girilebilir. Çünkü ben karikatürcülüğü de, mizahı da bir meslek olarak görmüyorum, meslek olsa güvenilirdi, meslekte işin tarifi vardır mizah meslek değildir. Ben hiçbir zaman meslek olarak görmedim, ben benden bekleneni yapmam, güvenmemek lazım bana her an bir açığınızı yakalayabilirim