Medyada devrim için gazetecilere gerek var

Wikileaks belgelerinin çevrilmesi ve doğru yorumlanmasında konvansiyonel medyanın gücü, tecrübesi ve yetkinliğine hala ihtiyacımız olduğu tekrar görüldü...

Wikileaks tarafından açıklanan Amerika'nın diplomatik sırları, hem diplomasi hem de politik açıdan büyük tartışmaları beraberine getirdi.

Buna rağmen "konuya bir de 'yeni medya' kavramı açısıdan bakmakta yarar var." diyen Yeni Şafak yazarı Melih Bayram Dede, yazısında şunlara dikkat çekti:

"Dünya ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyor. Bazı iddialı yorumlarda, dünya tarihini değiştirdiğine varan ifadelerle açıklanmaya çalışılan bu olgu, aslında yeni medyanın bir tezahürü.

Yeni medya derken, gazete, televizyon, radyo, dergi gibi konvansiyonel medya enstrümanlarının dışında kalan, sosyal ağları, dijital yayınları ve siber ağları kastediyorum. Olayın başlangıcından, sırların ifşa edilişine kadar her aşamada, yeni bir iletişim kültürünün izlerini görüyoruz."

SOSYAL MEDYA ETKENİ

Wikileaks'in dağıttığı belgelerin bu kadar ses getirmesi ve hızlı bir yayılım sağlamasının en önemli nedeni kuşkusuz dünyanın bir sosyal medya çağını yaşıyor olması. İnsanoğlunun tarihinde bilginin bu kadar hızlı yayıldığı bir dönem yaşanmadı.

Geçmişte konvansiyonel medya araçlarıyla yayılan enformasyon şimdi, konvansiyonel medya tekelinin 'yeni medya' ile kırılması sonucu, daha hızlı, hızlı olduğu kadar da kontrolsüz yayılabiliyor.

Devletler konvansiyonel medyayı bir takım ilişkiler ve aba altından sopa göstermelerle kontrol altında tutabilir ve dezenformasyonla çoğu zaman istediği gibi yönlendirebilirken, yeni medyada bu kontrolü sağlamak mümkün değil.

Web siteleri, bloglar ve sosyal paylaşım siteleri üzerinde milyarlarca insan, konvansiyonel medya çerçevesi dışında bir medya etkisi oluşturabiliyor.

GAZETECİYE OLAN İHTİYAÇ

Gelelim son noktaya. Bana göre burada asıl sorun. Belgelerin doğru okunması ve anlaşılmasında yaşandı. Belgelerin çevrilmesi ve doğru yorumlanmasında konvansiyonel medyanın gücü, tecrübesi ve yetkinliğine hala ihtiyacımız olduğu tekrar görüldü. Wikileaks belgelerindeki malûmatın (bilgi değil) hemen sorgulanmadan doğru kabul edilmesi, hemen bu malûmatlara güvenilerek tartışmalara girişilmesinin, ne denli yanlış olduğu aradan birkaç gün geçtikten sonra daha iyi anlaşıldı.

Örneğin, Amerika'nın Türkiye'de nükleer bombalarının olduğunu bu belgelerden yeni öğrenenlerin, bunu heyecanla yayma çabası dramatik bir görüntüydü. Türkiye'de ABD'nin B61 tipi nükleer bombalarının soğuk savaştan beri bulunduğunu bilmek için sadece iyi bir gazete okuru olmak yeterliydi oysa.

Google'da "B61 İncirlik" diye arama yaptığınızda bu nükleer silahlarla ilgili Türk basınında yüzlerce haber yayınlandığını görebiliyorsunuz. Burada söylemek istediğim şey, bilgilere, daha doğrusu malûmatlara erişebiliyor olmak tek başına yeterli değil. Erişilen verileri doğru analiz etmek için hâlâ okur-yazar insanlara, 'gazeteci'lere (gazetelere demiyorum, dikkat) ihtiyaç var.