Medya kaybetti çünkü...

Yaşımız son 40 yılın seçimlerini hatırlamaya müsait zira hepinde oy kullandık...
Ama...
Hiçbir seçim öncesinde bu seçim öncesindeki gibi "Gırtlağına kadar siyasete batmış" bir medya görmedik...
Sadece "yandaş" tabir edilen için söylemiyoruz bunu; "kandaş" ya da "kindaş" veya "yoldaş" medya deyin; yani sıfatı ne olursa olsun bütün medya; "gerçek bilgi" vermekten vazgeçmiş; kendi okurunu ya da ulaşabildiği bütün kamuoyunu yönlendiriyor; karşılıklı olarak birbirlerine "küfür - hakaret" ediyordu...
Köşe yazarları eskiden taraf olurlardı, bu seçim öncesinde "TARAFTAR" olmanın bile ötesine geçip birer "siyasi parti yalakası" oldular...
Seçim bitti...
Düşündük ki en azından kazananlar olgunluk gösterir, Başbakan'ın yaptığı gibi "hesaplaşma değil helalleşme zamanı" derler; kaybedenler seçim öncesi takındıkları "düşmanca ve aşağılayıcı" tavırdan ötürü özür dilerler...
Ama nerede?..
Kavga bütün çirkinliği ile sürüyor...
Kazananlar, edepsiz futbol fanatiği gibi "nasıl geçirdik?" ama diye haykırıyorlar bir bacaklarını dizlerinden iki elle kavrayıp sallayarak...
Kaybedenler, "aptal, kafası bidon olamazsın şampiyon" iğrençliğinde karşılık veriyorlar...
Ve seçim öncesinde kaybeden medya seçim sonrasında da kaybediyor...