Medya Kafes Planı'na neden karartma uyguladı?

Ekrem Dumanlı Kafes Planı'nda gelinen noktayı değerlendirirken medyanın habere uyguladığı karartmayı gündemine aldı.

GAZETECİLER.COM

Taraf'ın 'Kafes Planı' tarihi önemine rağmen merkez medya olarak tanımlanan gazeteler tarafından görmezden gelinmişti. Habere adeta Hürriyet, Milliyet, Vatan, Habertürk gibi gazeteler tarafından karartma uygulanmıştı. Ahmet Altan da konuyu sert iki yazıyla eleştirmişti.

Zaman'ın tepe ismi Ekrem Dumanlı da Kafes Planı'nda gelinen noktayı değerlendirirken medyanın habere uyguladığı karartmayı gündemine aldı. Dumanlı, Altan'dan geri kalmayacak bir şiddette eleştirilerini

Kafes: Bir dönüm noktası

(...)

Manzara böyle olunca Taraf Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, basın tarihine geçecek bir tartışmanın fitilini ateşledi. Kafes Eylem Planı hakkında iki satır yazı yazmayan ve bu haberi okuruna duyurmayan gazeteleri ağır bir dille eleştirdi. Yazı işlerinin sessizliğe büründüğü bazı gazetelerde yazarların itirazı yükseldi. Mesela Milliyet yazı işlerinin sükûtuna rağmen köşesinde Kafes'e yer veren yazarlardan Hasan Cemal, bu eylem planının buz gibi haber değeri taşıdığını, bunu atlamanın büyük bir gazetecilik hatası olduğunu yazdı. Cemal doğru söylüyordu; bunu yazmayan gazete gazete olamazdı, bunu yazmayan gazeteci de kendine başka meslek bulmak zorundaydı...

Tam bu tartışmalar sürerken Kafes'te adı geçen iki albay, bir yarbay için tutuklama kararı çıktı. O güne kadar bu korkunç plandan bahsetmeyenler (Mesela Vatan ve Milliyet) hadiseye sayfalarında geniş yer ayırdı. Hatta Vatan başyazarı Güngör Mengi 'Bugünkü manşetimizi gördüğünüzde bir çoğunuz 'neden şimdi?' diye sormuş olabilirsiniz' dedikten sonra sözü bu tutuklamalara getiriyor; işin tutuklamalar sonrası ciddileştiğini söylüyor ve okurdan bir çeşit özür diliyordu.

Bazı gazeteler Kafes operasyonuna dair bilgi ve belgeleri hâlâ geçiştiriyor. Basın tarihi, bunları bir kenara kaydediyor; kaydedecek de. Masum yavrularımızı müzeye geldiklerinde havaya uçurmayı planlayan bir zihniyet nasıl görmezden gelinir? Eften püften haberlere verilen değer mi, yoksa gayrimüslim vatandaşlarımıza karşı girişilecek korkunç eylemler mi daha önemlidir? Bu soruların cevabı açık. O yüzden de Avrupa Birliği temsilcileri bizdeki bazı yayın yönetmenleri ve yazı işleri müdürlerinden daha meraklı ve duyarlı çıktı.

Kafes'te suskun kalmayı tercih edenlere karşı sorular peşi peşine gelince ve ardından soruşturmada ismi geçen kişiler tek tek tutuklanınca gazetelerin tamamı olayın haber değerini (!) anlamış oldu; ancak bazıları için iş işten geçmiş oldu. Demek ki artık bu kadar önemli bir iddia karşısında 'Sana ne kardeşim ben neyi istersem onu okura duyururum' diyemezsiniz. O eskidendi. Var olanı görünmez kılmak için eskiden bir düzen vardı. O düzen, bazen de olmayanı varmış gibi gösterir, kıyametleri koparırdı. Şimdi o tür manipülasyonlar çok sesli ve cesur medyanın direnciyle karşı karşıya kalıyor.