Medya gözaltı haberini nereden öğrendi?
Ciner Grubu Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya, Adalet eski Bakanı Oktay'ın gözaltına alınacağını ondan önce nasıl öğrendi?
GAZETECİLER.COM -
Habertürk Ankara temsilcisi
Muharrem Sarıkaya bugün gündemde pek de hakettiği
yeri alamayan bir haberin arkasındaki süreci okurlarıyla
paylaştı.
"Bir gözaltı hikâyesi..." başlıklı yazısında
Sarıkaya, Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay'ın dün Ergenekon davası
kapsamında gözaltına alınmasını değerlendirdi. Sarıkaya
"meslek hayatımın en sıkıntılı
gününü yaşadım." diye başladığı yazısını şöyle
sürdürüyor:
"Erken bir saatti...
Başbakan Erdoğan'ı karşılamak için Esenboğa Havaalanı'na giden foto
muhabiri arkadaşım Arif Akdoğan aradı.
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın Ergenekon soruşturması kapsamında
gözaltına alındığı yönünde haberlerin, çevresinde konuşulduğunu
aktardı.
Polis adliye muhabiri arkadaşlarıma ulaştım; bilgileri yoktu.
Dahili hattan HabertürkTV Müdürümüz Selahattin Bostan'a ulaştığımda
yanıtı kısa oldu: "Bir telefon geldi; teyit edemiyorum...
Seyfi Bey'in cep numarası yanıt vermiyor, evinin telefonuna
ulaşmaya çalışıyorum..." Habertürk Gazetesi Parlamento Büro Şefimiz
Düzgün Karadaş, Oktay'ın ev telefonunu bulup çevirdi.
Eski Bakan karşısındaydı.
Ne diyeceğini şaşırdı, "Sayın Bakanım kusura bakmayın; ama sizin
Ergenekon davasından gözaltına alındığınız söyleniyordu..." dedi ve
donup kaldı.
Belli ki Oktay heyecanlanmış ve bu haberin nereden çıktığını
sorgulamaya başlamıştı. Düzgün'ün çaresizliğini görünce telefonu
aldım.
BEŞ DAKİKA SONRA
Oktay ile kısa bir hal hatır sonrası durumu özetledim.
"Böyle bir şey yok, evimdeyim" dedi.
Beş dakika geçmemişti ki televizyondan son dakika geldi: "Terörle
Mücadele ekipleri, şu an Seyfi Oktay'ın evine girdi ve arama
yapıyor..." Bu kez Parlamento Muhabirimiz Saliha Çolak, Oktay'ı ev
telefonundan aradı.
Haber doğruydu; Oktay polisin evine yeni geldiğini söylüyordu.
GÖZALTI BİLGİSİ GAZETECİLERE ULAŞIYOR
Yaşadıklarım karşısında donakalmıştım.
Bir eski bakanın gözaltına alınacağından basın yine önceden bilgi
sahibi olmuştu.
Hatta evinde arama yapacak polis gitmeden evi aranacak kişiye,
"Gözaltına alındınız mı?" diye sormuştuk.
Sonrasında öğrendik ki, arayan sadece biz değilmişiz, başka
meslektaşlarımız da aramış...
Sarıkaya'nın yazısının tamamını okuyabilirsiniz.