Medya çakma Ayşe Arman'larla doldu!

Yuva yıkan bizim medyacı kızlar, babası yaşında erkeklere musallat olan bizim medyacı kızlar, marjinal seks yaşamını destekleyen bizim medyacı kızlar...

GAZETECİLER.COM - Bugün gazetesi yazarı Aykut Işıklar, medyadaki kadınları çok kızdıracak bir yazıya imza attı.

Işıklar medya çalışanlarının kimi zaman kızıyor gibi görünseler de içten içe Ayşe Arman'ın hayranı olduklarını ve onu taklit ettiklerini iddia etti. İsim vermediği için "kibar bir yazı yazdığını" düşünen Işıklar bakın Ayşe Arman ve ona benzemeye çalıştığını ileri sürdüğü kadın gazeteciler için neler dedi:

Dizi film oyuncuları güzel kızlar, mini etekli şarkıcılar, mankenler, fotomodeller hepsi son günlerde bizim 'medya'cı kızların yanında 'amatör' kalır. Çünkü bizim kızlar daha cesur ve bilgili, iş biliyor. Her istediklerini yapıyorlar.

Onlar sayesinde çok saygın köşe yazarlarımız bile konu sıkıntısı çekmiyor. Ülkede sanki sorun yokmuş gibi bizim kızları yazıyorlar. Ya habercilere ne demeli? Bir şarkıcının şarkıcı kızı evleniyor diye 50 muhabiri Bodrum'a gönderdiler. Doğu'da deprem olsa, 5 bin kişi ölse bu kadar muhabir gönderilmezdi. Son günlerde de Ayşe Arman adındaki güzel kızımızın Antalya Altın Portakal Film Yarışması'nda jüri olması tartışılıyor. Yazar-çizer takımı ikiye bölünmüş durumda. Kimi 'Olabilir' diyor, kimi de 'O sinemadan ne anlar' diyor. Sanki kendi gazetecilikten anlıyormuş gibi...

Allah, Türk medyasının sonunu iyi etsin ama ben hiç umutlu eğilim. Rahmetli Duygu Asena'nın 80'li yıllarda başlattığı feminizm (aslında kadının cinsel özgürlüğü hareketi) ülkemizi bu duruma getirdi. Yuva yıkan bizim medyacı kızlar, babası yaşında erkeklere musallat olan (para koparan) bizim medyacı kızlar, marjinal seks yaşamını destekleyen bizim medyacı kızlar. Ne ararsanız var yani. Acaba muhafazakâr medya yöneticileri de bu tipleri özellikle neden seçiyor? Ne dersiniz?

Her gazete veya TV kanalında farklı da olsa bir Ayşe Arman var. Bu hatunlar bilinçaltı olarak fena halde Ayşe Arman'a hayranlar.

Ayşe ne yaparsa peşinden gidiyorlar. Ayşe, devlet başkanıyla röportaj yaparken orasını burasını gösteren poz mu veriyor, bir bakıyorsun hepsi buna benzer davranıyor.

Yazıları, giyimleri, davranışları ile onun gibi olmak istiyorlar. Açıkçası cesur ve güzel.

Ar damarları zaten çatlamış halde, eşiyle yatak odasını veya sevgisinin mahremiyetini bile anlatacak kadar cesurlar!.. Ama güzellik zor. O Allah vergisi.

Ayşe Arman gerçekten film yıldızlarını kıskandıracak kadar güzel ve hoş bir kadın. Ayşe aslında gazetecilik yapmıyor, her gün küçük piyesleri gazete sayfasında resmen sahneye koyup oynuyor. 

Onu taklit edenler ise çok kötü oyuncu. Hele biri var ki, Ayşe olmak için çatlıyor. Akla gelen her yolu deniyor. Şarkıcı bile oldu. Oysa boyu kadar kızları var. Saçlarını kısa kestirip, şarkıcı sevgili bulunca Ayşe Arman olunmuyor ki. Önce gazeteci olmak gerekiyor.

Ayşe taa rahmetli Ercan Arıklı ekolünden geliyor. Tepeden inme gelmedi medyaya. Muhabirliğin her aşamasını yaşadı. Kocası veya sevgilisi vermedi o kocaman köşeyi.

Bir başka gazetede bir başka çakma Ayşe Arman var. Daha doğrusu tost makinesine girmiş hali. O boyuna bakmadan mini etekler giyiyor, marjinal düşünceleri zeka ürünü sanıyor. Son hareketine dek iyi gidiyordu. Onu ne istediğini bilen biri sanıyordum. Ama yanılmışım, hızla düşüşe geçti.

Biliyorum çok kibar bir yazı oldu. Niyetim kimseyi teşhir etmek değil. Amacım bundan sonra piyasaya gelecekleri biraz olsun düşündürmek. Daha açıkçası caydırmak.