Markar Eseyan
Etyen Mahcupyan’la, Ak Parti milletvekilliği adaylığı için “yarış” halindesin…
Gazetecilik mi bu senin yaptığın Markar (Eseyan)?..
Okurlarını “Bilgi” sahibi mi yapıyorsun?..
Yoksa bazı meslektaşlarına karşı “Nefret sahibi” mi?..
Hem…
Herkes senin gibi düşünmek zorunda mı?..
Anladık ve biliyoruz ki…
Etyen Mahcupyan’la, Ak Parti milletvekilliği adaylığı için “yarış” halindesin…
Çünkü…
Sizin camia için “Tek kişilik kontenjan” var…
Ama emin ol ki, ne yaparsan yap Mahcupyan’ın üzerine çıkamazsın…
Yani…
Hem ham bir hayalin peşinden koşuyorsun…
Hem de “saygısızlık” katsayının nasıl da yükseldiğini kanıtlıyorsun…
Neden mi?..
Söyleyeyim…
Tek işleri “gazetecilik” yapmak olan…
Ve…
Bir dönemler kendilerinden hem “feyz” hem “destek” aldığın:
Mehmet Altan (Bugün geldiğin noktaya çıkarken sana merdiven olan ağabeylerinin en başında geliyor),
Cengiz Çandar,
Hasan Cemal,
Ahmet İnsel,
Murat Belge
ve
Şahin Alpay’a hakaretler ve hatta tehditler savuruyorsun…
Oysa…
Seninle birlikte sayısı en çok yirmiyi bulan “küfür kardeşlerinle” aynı dili konuşan sizlersiniz…
Yani…
Sayın Erdoğan ne derse aynısını tekrarlıyorsun diğerleri gibi…
Ama…
Bu kadar yalın gerçek orta yerde dururken kalkıyor; az önce isimlerini andığım değerli büyüklerine “ben o şürekayı artık tek kişi gibi görüyorum” diyorsun…
Ayıp be…
Hem de ayıp ötesi…
“Tek kişi gibi” gördüğün o “değerli” büyüklerin sadece ve sadece “gazetecilik” yapıyorlar…
Ya sen ve “küfür kardeşlerin” ne yapıyorsunuz?..
Söyleyeyim:
“Gazetecilik” dışında her işi…
Temizlikçilik…
Yıkama yağlamacılık…
Paspas olma…
Kir bezliği…
Bunu görmediğimizi sanıyorsan eksiklik sende, biz görenlerde değil…
Söyler misin?..
Bugüne kadar hangi mücadeleden geçtin?..
Ceberut devletin hangi zulmünü gördün inayetinden başka…
Buna rağmen; her biri gerçekten birer “değer” olan; ceberut devletin zulmüne uğramış, işsiz kalmış ama ilkelerinden vazgeçmemiş büyüklerini itibarsızlaştırmaya çalışıyorsun…
Saygısız sen de…
Tabii ki …
En önemlisi birazcık da olsa sahip olduğun insanî değerlerini kaybediyorsun…