Maria Sharapova, Can Dündar'ın bacısı mı?

Sharapova röportajıyla medyanın bir anda gündemine oturan İzzet Çapa, Fatih Çekirge ve Can Dündar'ın eleştirilerine yanıt verdi.

GAZETECİLER.COM
İzzet Çapa'nın ünlü tenisçi Sharapova ile röportajı olay oldu. Çapa, röportaja eleştiri getiren Fatih Çekirge ve Can Dündar'a yanıt verirken "Neredeyse "Bacımız Sharapova'ya hakaret ettin" diye 'mahallenin racon kesen delikanlılarından' dayak yiyeceğim." dedi.

Sharapova, İzzet Çapa'nın sorduğu "Maç öncesi seks diyeti olmalı mı, siz yapıyor musunuz?" sorusunu cevaplamadan masadan kalkmıştı. Korumalar Çapa'nın teybini isteyince, İzzet Çapa teybi kırıp korumalara teslim etmişti..

Önce Hürriyet yazarı Fatih Çekirge, ardından da Milliyet yazarı Can Dündar köşelerinden Çapa'nın sorduğu soruya tepki gösterdi. Çapa, yazısında röportajını savunurken, tepki çeken o soruyu neden sorduğunu da açıklıyor.

İzzet Çapa ise gecce'deki köşesinden bu iki ünlü yazara cevap verdi.

İşte İzzet Çapa'nın yazısı:

Aslında bu yazıyı dün geceden kurmuştum kafamda ve başlığı sadece, "Sharapova yatakta buz gibidir!" olacaktı. Ama sabah baktım ki, her zaman olduğu gibi yine ünlü kalemlerin o tatlı ama çatallı dillerine dolanmışım. Dün Fatih Çekirge'nin, bugün Can Dündar'ın mesela... Çekirge siyasetin en iyi kalemlerinden biri benim için, Dündar da yazılarına bayıldığım bir duygu insanı...

Sevgili Can Dündar, "İzzet Çapa'nın önceki röportajlarını ilgiyle okudum.(....) Ama Demirel'e, Şoray'a, Başbakan'a soramayacağınız soruyu, "öyle bir soru çaktım ki..." çalımı uğruna Sharapova'ya sorarsanız, yadırganır" demiş yazısında.

SÜLEYMAN DEMİREL ÇIPLAK POZ VERDİ Mİ Kİ ÖRNEK OLSUN

Belki doğrudur... Ama Türkan Hanım da, Süleyman Bey de, erkek dergilerine erotik pozlar vermediler ki! Ne de sevgilileri onlar için, "Yatakta buz gibiydi" diye açıklamalarda bulundular. Kınadığım için söylemiyorum, kim nereye poz verirse versin; ben sadece bir kıyaslama yapmak istiyorum. Merak eden FHM ve DEEP gibi erkek dergilerine göz atıp, ya da Google'ı tıklayıp Maria'nın seksi pozlarını görebilir. Süleyman Bey'in böyle pozlarını bulmak biraz güç elbette ama bunun için benim yapabileceğim fazla bir şey yok.

Bütün bunlar önemli değil aslında. Asıl önemli olan benim sorumun 'seks sorusuymuş' gibi yansıtılması. Üstelik Fatih Çekirge "Tenis sporunu bilenler, turnuva öncesinde seks diyeti gibi bir ihtiyacın olmadığını bilirler. Çünkü turnuva stresi zaten akla getirmez. Dünya tenisinin Sindrella'sına sorulacak o kadar 'backhand soru' varken bu soru sorulur mu?" diyor.

Ben sadece dünyada tıp hekimlerinin hala tartıştığı, "Müsabakalardan önce cinsel perhize girmek gerekir mi, gerekmez mi" konusunu açtım.

Böyle soru sorulur mu sorulmaz mı, isterseniz Dr. Don McGraht'a soralım. O mu kim? 50 atletle yaptığı röportajları, '50 athletes over 50' adlı kitabında toplayıp, bestseller olan bu konuda uzman doktorlardan biri. Dr. Graht 50 atlete seks perhizi sorusunu sormuş...

Yetti mi? Benim için yetmedi... Dünyanın en ünlü tenisçilerinden Andy Murray ve Francesca Schiavone'a da aynı soru sorulmuş ve 'insani' yanıtlar alınmış. (Detayları aşağıda) Demek ki "Öyle soru sorumaz" diye bir hezeyan fırtınasına gerek yokmuş.

SHARAPOVA'NIN NÜKLEERE OLAN TAVRI BEYAZ TÜRKLERİ İLGİLENDİRMİYOR

Neler sorduğumu ve bu röportajın perde arkasını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz. Ama beni bu söyleşide en çok şaşırtan - hatta biraz da kızdıran- şu Sharapova'nın Çernobil felaketi üzerine verdiği yanıt. Sharapova annesinin karnındayken yaşamış bu felaketi. "Nükleer Santraller konusunda ne düşünüyorsunuz?" dediğimde, "Bu konular beni ilgilendirmiyor" dedi mesela.

Şimdi düşünüyorum da, böylesine toplumsal duyarlılığı olan bir konuyu omuzlarını silkerek geçen Sharapova'nın bu umursamaz tavrı, bizim beyaz Türkler tarafından neden görmezden geliniyor da, benim, her sporcuya sorulabilecek bir soruyu sormam, kalemlerini bu kadar meşgul ediyor?

NEREDEYSE 'BACIMIZA HAKARET ETTİN' DİYE DÖVECEKLER

Neredeyse "Bacımız Sharapova'ya hakaret ettin" diye 'mahallenin racon kesen delikanlılarından' dayak yiyeceğim. Kimsenin özel hayatı beni ilgilendirmez ama Japonya'da 'alt ve üst kısımlarının' yastık şeklinde satıldığı Sharapova'ya, Heidi ve Pamuk Prenses muamelesi çekip, evin çocuğunun ensesine de şaplak indirmek çok adilane bir davranış değil.

Bir de 'Sharapova ile röportaj yapacak onca gazeteci varken, Tenis Federasyonu neden İzzet Çapa'yı uygun gördü' tevatürü var. Altını çizerek söylüyorum ki kimse beni uygun muygun görmedi ve seçmedi. Bu işe ben talip oldum.

'TENİSE NE ZAMAN BAŞLADINIZ?' DİYE Mİ SORSAYDIM?

Ayıca şöyle bir gerçek var; şayet benim gibi biri bu işe soyunmuşsa bunu 'herhangi bir röportajcının soramayacağı soruları sormak için yapıyor demektir' Yoksa, "Tenise ne zaman başladınız, en çok hangi maçta heyecanlandınız" gibi soruları herkes soruyor.

'Zurnanın zırt deliğine gelmeden bu yazı bitmez elbette. O da şu; İngiliz The Sun Gazetesi'nin bile o gecce için 'Kaprisleriyle bıktırdı' diye manşet attığı bu Sharopova bacımızın üzerime bodyguardını salması konu edilmiyor da, benim Sharapova'yı kızdırdığım yazılıyor. Kızdırırım arkadaş... Değil Sharapova, Obama fedailerini üzerime salsa yine aynı şeyi yaparım...

HERKES AKLINI BU SORUYA TAKTI!

Zurnanın ikinci deliğinden de şu gerçek çıkıyor; Tenis Federasyonu'na Çapa Marka olarak Güneydoğu Anadolu'da bir tenis kordu hediye etmek isteğimi kimse dillendirmiyor! Herkes aklını, seks sorusu olmayan bu seks sorusuna takmış. İşte benim oynatmama ramak kalan nokta da burası oluyor.

Ve sıra geldi Maria'nın cinsel yaşamına, yani başlıktaki cümleye. Yorumsuz aktarıyorum ; "Maria seks yaparken hareket bile etmiyordu. Kortlardaki bağırışlarından sonra yatakta ses bile çıkarmıyordu. Ben konuşunca da 'konsantremi bozuyorsun' diyordu. Yatakta ne kadar kötü olduğunu anlatamam. Buz gibidir"

Bu cümlelerin sahibi Sharapova'nın eski sevgilisi Maroon 5 gurubunun solisti Adam Levine... 'Adam' aynen bunu söylüyor, dünya basını yazıyor, ben bu konuyu değil, en masum soruyu soruyorum; "Böyle soru sorulur mu?" oluyor...

Olur, olur bal gibi olur... Böyle soru sorulur...