Mahmut Övür
Thomas Moor’un “Ütopya” adlı eserinde anlatmaya çalıştığı ülkenin o fazla “eşitlikçi”, fazla “özgürlükçü”, fazla “olgun”, fazla “Adil”, fazla “vicdanlı” insanlarını istiyorum…
Çok hayalperest olduğumun farkındayım….
Thomas Moor’un “Ütopya” adlı eserinde anlatmaya çalıştığı ülkenin o fazla “eşitlikçi”, fazla “özgürlükçü”, fazla “olgun”, fazla “Adil”, fazla “vicdanlı” insanlarını istiyorum…
Biliyorum ki bu istediğim imkânsız…
Biliyorum ki insan fıtratına aykırı…
Çünkü…
“İnsan” denilen canlının hamurunda “Ego” asıl olan…
“Diğerkâmlık” ise istisna…
Çünkü “insan” için önce “kin” ve “nefret” sonra “adalet” ve “merhamet” gelir…
Ama…
Karınca misali…
Başaramasam da…
Bütün meslektaşlarımı akıl + vicdan ortaklığına davet edişim sonuçsuz kalsa da…
Devam edeceğim çabalarıma…
Hatta…
Mahmut Övür gibi; bir zamanlar Gülen’le çok sık ve rahatlıkla görüşen…
Müstesna iktidar mahallesi yazarı…
Ve…
Vicdanının yüceliği açısından ilk beşe girebilecek kadar “adil” biri bile samimiyetini kaybetmiş olsa da…
O Mahmut Övür ki; fikirlerini bağırmadan, kırıp dökmeden, uygar bir ses tonu ve olgunlukla söyleyebilen ender meslektaşlarımızdanken…
Son zamanlarda…
Bazı politik kadroların ayıplarını göz önüne seren belgeleri, kanıtları, görüntüleri, sesleri görmezden, duymazdan gelerek yapmaya başladı analizlerini…
Son makalesi de o kötü örneklerden biri…
Mahmut Övür’ün yazısını okuyunca gözlerime inanamadım…
Evet…
Ahmet Altan iki buçuk yıl önce Taraf’ta yayımlanan yazısında, “Eğer Cemaat'ten birileri devlet içinde geldikleri mevkileri, o mevkiin gereklerine göre değil de Cemaat'in isteklerine göre kullanmaya kalkarsa, bu yüzden işinden olursa, onu görevden alan hükümeti desteklerim” diyor…
Ve…
Bunlar yazıldığı gün Altan’ı ilk alkışlayanlardan biriydim…
Ama...
Aynı makalesinde Ahmet Altan şunları da yazıyordu:
“Eğer hükümet, devlette görevli insanları Fethullahçı diye fişlerse, onların hak ettikleri halde yükselmesine izin vermezse ben Cemaat'i desteklerim. Çünkü herkes inancında özgürdür, buna kimse karışmaz, kimse kimsenin önünü inancından dolayı kesemez.”
Evet…
Ahmet Altan’ın iki buçuk yıl önce yazdığı o makalenin noktasına, virgülüne kadar her bir cümlesinin altına imzamı atacağımı o gün de açıklamıştım bugün de aynı fikirdeyim…
Ama…
Her cümlesinin…
İçinden tek bir kelime bile çıkarılmamak şartıyla…
Çünkü Altan o yazısında sadece demokrasiye değil…
Hukuk Devletine de sahip çıkıyordu…
İnsan hak ve özgürlüklerinin de demokratik hukuk devletinin olmazsa olmazı olduğuna dikkat çekiyordu…
Bugün sadece cemaat tarafından ele geçirilmiş bir emniyet ve yargı yok ki…
Ayaklar altında süründürülen bir demokrasi ve hukuk devleti olduğu da gerçek ne yazık ki…
Yani…
Bir fareden kurtulmak için bütün konağı yakan bürokratlar gibi olduk…
Sevgili Mahmut Övür’e yakışmayan, Altan’ın, “Hükümet Cemaat arasında çıkacak kavgada hükümeti desteklerim” deyişini ön plâna çıkarıp, “herkes inancında özgürdür, buna kimse karışmaz, kimse kimsenin önünü inancından dolayı kesemez” cümlesini görmezden gelmesi…
Yani…
Kendisine, vicdanına hiç yakışmayan bir tavır ortaya koyması…
Yani…
Değerli yazar ve düşünürümüzü “köşeye sıkıştırmayı amaçlaması”…
İşte o yüzden kaybediyor…