Mahmut Övür

Çetin Altan Usta'nın ünlü fıkralarından birinin kahramanı Deli Dılaca'dır...
Kimdir Deli Dılaca?..
Kuyunun başına kakasını yaptıktan sonra o kakayı çubukla itip kuyuya düşürendir...
Kuyunun suyu kokup da fail arandığında ise kendini savunurken "ben kuyunun içine etmedim, kenarına ettim ama çubukla içine ittim" diyendir...
Atalarımız "teşbihte hata olmaz" demişler...
Kıssadan hisse çıkarmamızı istemişler...
Yüce Mevlâna bile Mesnevi'de eşekle “aşna fişne” halde gördüğü halayığının o işi nasıl yaptığını öğrenmeden kendi denemeye kalkan evin hanımının düştüğü perişan durumu anlatan pornografik öyküyü bilenler bilmeyenlere aktarsın lütfen…

Demek istemem ki…

Gazeteciliğini ve yazılarını beğenerek izlediğim Mahmut Övür bu defa kendisine yakışmayanı yaptı…

İtibar gördüğü, güvenildiği ve davetli olarak kabul edildiği bir toplantıda dinlediklerini ki hem de “yazılmamak kaydıyla” anlatıldığı halde kısmen de olsa kamuoyuyla paylaştı…

Ve en az o kadar büyük bir başka hatası ise ortada bir mahkeme kararı olmadığı halde Gülen için yaptığı yargısız infazdır…

O yargısız infazı bana Çetin Usta’dan öğrendiğim Deli Dılaca öyküsünü anlattı…

Zira aynen şöyle dedi Mahmut Övür:

“Cemaat terör grubudur demem. Bu benim dilim değildir Ama Cemaat darbeci bir yapıdır. Fethullah Gülen de darbecidir ve bu yapının başıdır."

Yani sevgi Mahmut Bey kardeşim…

Bir örgüt “darbeci” olduğu halde nasıl olup da “Terör örgütü” olmuyor anlayamadım…

Yani amacı, “ben terör örgütü demedim darbeci dedim” demekse eğer; Deli Dılaca’dan ne farkı var?...

Neyse…

Yıllarca yargısız infazcılarla mücadele eden Mahmut Övür gibi bir usta ve aklı başında meslektaşımın bir dini cemaat ve manevi lideri için “darbeci” diyerek yargısız infaz yapması kaybettiğinin gerekçesidir…