Mahmut Övür yazdı: Marmara'nın ölümüne bir çivi de İmamoğlu'ndan!

Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, Marmara Denizi'ni geçen yıl sonundan bu yana su yüzeyini ve derinlerini saran ve 'deniz salyası' olarak adlandırılan müsilajla boğuşmasını kaleme alarak, Ekrem İmamoğlu'na göndermede bulundu.

Marmara Denizi geçen yıl sonundan bu yana su yüzeyini ve derinlerini saran ve 'deniz salyası' olarak adlandırılan müsilajla boğuşuyor. İstanbul, Adalar, Tekirdağ, Çınarcık, Bursa, Erdek, körfezler, kıyılar ve daha da ciddisi denizin derinleri... Tüm Marmara Denizi Kasım ayından bu yana yoğun müsilajın etkisi altında. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz gün TRT yayınında Marmara'daki tehlikeye dikkat çekmiş, 'Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi, burada paslaşarak yapmamız gereken işler olabilir' demişti. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, bugünkü köşesinde konuyu değerlendirdi. Övür, 'Marmara'nın ölümüne bir çivi de İmamoğlu'ndan!' başlıklı yazısında İmamoğlu'nun bir yıl önce İstanbul Silahtarağa'da yapılacak "Biyolojik Arıtma Tesisi"yle ilgili israf olduğu düşüncesini savunduğunu hatırlatarak, 'O tehlikeyi görmeyen İmamoğlu şimdi katkı sunar mı bilmiyorum' dedi. 

İşte o yazı

Bugünlerde tehlike sinyali verdiği için Marmara Denizi'ni saran deniz salyası gündemimizde. Oysa Marmara'nın ölümün eşiğine geldiği aylar, hatta yıllar öncesinden biliniyor. Öyle bir kirletmişiz ki artık deniz nefes alamıyor, öldü ölecek. Bu kirlenmede başta İstanbul olmak üzere çevre şehirlerin büyük katkısı var. Derin deşarj yöntemiyle bu şehirlerin atıkları Marmara'yı mahvediyor. Buna sanayi ve tarım atıklarını, iklim değişikliğini ekleyince ortaya bugün karşımıza çıkan ve can çekişen Marmara çıkıyor. Deniz salyası bu tablonun bir sonucu...
Başkan Erdoğan, önceki akşamki TRT yayınında Marmara Denizi'ndeki tehlikeye dikkat çekerek şöyle diyordu:
"Bu konuda bizim de yapmamız gereken işler var. Ama bütün belediyelerin, özellikle kıyıları olan belediyelerin yapması gereken önemli işler var. Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi, burada paslaşarak yapmamız gereken işler olabilir."
6 Haziran Çevre Günü'nde izlenecek yol haritasını açıklayacağını söyleyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da benzer bir yaklaşım sergiledi:
"Çok acil bir eylem planıyla hareket etmemiz gerekiyor. Marmara Denizi'miz maalesef nefes alamıyor. Tıpkı deprem gibi çevre sorunlarına da siyasi parti farkı gözetmeden bakmalıyız."

Yazının devamı için tıklayın...