Mahmet Barlas ve akut öfkeliler!..
En ağır hakaret(!), Uğur Mumcu merhumun "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar" sitemiydi...
ADNAN BERK
OKAN
Mehmet Barlas, bugünkü (20.05.2011) SABAH'ta başlığı altında yayımlanan makalesinde "öfkeli tarışmacıları" hatırlatıyor...
Tatlı, sakin ve teskin edici eleştirilerinden sonra makalesini şöyle bitiriyor:
Televizyonların tartışma programlarında kendilerini "Kronik sinirli" veya "Akut öfkeli" rolüne uygun görenlere, geçenlerde bu köşede yayınladığım güftesi Hüsamettin Olgun'a ait olan ve Özgen Gürbüz'ün Nihavent makamında bestelediği şarkıyı yeniden hatırlatayım...
"Ateş alevde değil asıl közde gizlidir
Güzellik gözde değil asıl özde gizlidir
Rengi değil gözlerin bakışıdır mest eden
Gözden kalbe süzülüp akışıdır mest eden
Nağme gönlün eseri, sanma sazda gizlidir
Bestenin güzelliği önce sözde gizlidir
Güzel sözün gönülden çıkışıdır mest eden
Dudaktan kalbe gidip yakışıdır mest eden"
Ahhh sevgili Barlas ahhh...
"Nerede o eski TRT?" desem biliyorum ki eskiyle yeninin kıyaslanmasını pek sevmezsiniz...
Ama ne yazık ki kıyaslamalıyım...
İsmail Cem merhumun TRT Genel Müdürü, zatı âlinizin Haber Müdürü olduğunuz "Tek kanal" dönemini meselâ...
Nasıl da güzeldi..
Nasıl da objekifti...
Kavgalar, küfürler edilmez; karşılıklı fikirler tartışılırdı...
En ağır hakaret(!), Uğur Mumcu merhumun "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar" sitemiydi...
Ya bugün?..
Gitti cancağızım...
Hepsi gitti o güzelim tartışmaların...
Şimdi onların yerini (sizin tanımlamanızla) "Kronik sinirli" veya "Akut öfkeli" rolüne soyunmuş (benin tanımlamamla) "ağzı çorba kokanlar" aldı...
Biliyorum efendim...
Siz "demokrasi" deyince "ağzı çorba kokan adamın özgürlüğü"nü anlıyorsunuz...
Benim de bir şey dediğim yok zaten...
Ama...
İtiraf etmeliyim ki çorba kokulu ağızların ekranı bile delip odamın taa içine gelen ağız kokularını duymamak için o tür programlara hiç bakmıyorum bile...
Ben yine; "akşam olsa da saat 20.00'de, Oğuz Haksever'le NTV radyoda sunacağınız Makam Farkı'nı dinlesem" diye heyecanlanıyorum...
Değerli dostum;
Mahmut Celâlettin Paşa'nın, sevdiğinizi umduğum Hüzzam eserlerinden biriyle tamamlayayım yazımı...
Değildi böyle evvel tarzı-ı tavrın,
Off off; bikarar oldu...
Tegafül gösterişten infialin,
aaahh ah, aşikâr oldu...
Sevgi dolu saygılarımla
adnan
adnanberkokan@gmail.com
Mehmet Barlas, bugünkü (20.05.2011) SABAH'ta başlığı altında yayımlanan makalesinde "öfkeli tarışmacıları" hatırlatıyor...
Tatlı, sakin ve teskin edici eleştirilerinden sonra makalesini şöyle bitiriyor:
Televizyonların tartışma programlarında kendilerini "Kronik sinirli" veya "Akut öfkeli" rolüne uygun görenlere, geçenlerde bu köşede yayınladığım güftesi Hüsamettin Olgun'a ait olan ve Özgen Gürbüz'ün Nihavent makamında bestelediği şarkıyı yeniden hatırlatayım...
"Ateş alevde değil asıl közde gizlidir
Güzellik gözde değil asıl özde gizlidir
Rengi değil gözlerin bakışıdır mest eden
Gözden kalbe süzülüp akışıdır mest eden
Nağme gönlün eseri, sanma sazda gizlidir
Bestenin güzelliği önce sözde gizlidir
Güzel sözün gönülden çıkışıdır mest eden
Dudaktan kalbe gidip yakışıdır mest eden"
Ahhh sevgili Barlas ahhh...
"Nerede o eski TRT?" desem biliyorum ki eskiyle yeninin kıyaslanmasını pek sevmezsiniz...
Ama ne yazık ki kıyaslamalıyım...
İsmail Cem merhumun TRT Genel Müdürü, zatı âlinizin Haber Müdürü olduğunuz "Tek kanal" dönemini meselâ...
Nasıl da güzeldi..
Nasıl da objekifti...
Kavgalar, küfürler edilmez; karşılıklı fikirler tartışılırdı...
En ağır hakaret(!), Uğur Mumcu merhumun "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar" sitemiydi...
Ya bugün?..
Gitti cancağızım...
Hepsi gitti o güzelim tartışmaların...
Şimdi onların yerini (sizin tanımlamanızla) "Kronik sinirli" veya "Akut öfkeli" rolüne soyunmuş (benin tanımlamamla) "ağzı çorba kokanlar" aldı...
Biliyorum efendim...
Siz "demokrasi" deyince "ağzı çorba kokan adamın özgürlüğü"nü anlıyorsunuz...
Benim de bir şey dediğim yok zaten...
Ama...
İtiraf etmeliyim ki çorba kokulu ağızların ekranı bile delip odamın taa içine gelen ağız kokularını duymamak için o tür programlara hiç bakmıyorum bile...
Ben yine; "akşam olsa da saat 20.00'de, Oğuz Haksever'le NTV radyoda sunacağınız Makam Farkı'nı dinlesem" diye heyecanlanıyorum...
Değerli dostum;
Mahmut Celâlettin Paşa'nın, sevdiğinizi umduğum Hüzzam eserlerinden biriyle tamamlayayım yazımı...
Değildi böyle evvel tarzı-ı tavrın,
Off off; bikarar oldu...
Tegafül gösterişten infialin,
aaahh ah, aşikâr oldu...
Sevgi dolu saygılarımla
adnan
adnanberkokan@gmail.com