Mahçupyan'dan Charlie Hebdo yazısı: 'katiller de basın özgürlüğünü savunurdu'

Dergiyi "postmodern dönemin bağnazı" olarak niteleyen Mahçupyan, karikatüristleri katledenlerin de "muhtemelen" basın özgürlüğünden yana olacağını iddia etti.

Charlie Hebdo dergisine Ocak ayının ilk haftası düzenlenen saldırıda 12 kişi ölmüştü. Hayatını kaybeden derginin 5 karikatüristi arasında, yazı işleri müdürü Stéphane Charbonnier de vardı.

Katliamın ardından Akşam yazarı ve Başbakan Davutoğlu'nun başdanışmanı Etyen Mahçupyan, ilginç bir yazı kaleme aldı. Dergiyi "postmodern dönemin bağnazı" olarak niteleyen Mahçupyan, karikatüristleri katledenlerin de "muhtemelen" basın özgürlüğünden yana olacağını iddia etti.

İşte Mahçupyan'ın katledilen karikatüristlerin postmodern dönemin bağnazları olduğunu iddia ettiği yazıdan çarpıcı bölümler:

Charlie Hebdo katliamının ardından suların durulması ile birlikte Batı’dan farklı bir ses de çıkmaya başladı ve o dünyanın aydınlarının bize göre ne kadar daha olgun olduğunun işaretlerini verdi.


Mesele ilk başta fazlasıyla ‘Fransız’ duygu ve kimlik ekolünün içinden okunmuş, cinayetin ifade ve basın özgürlüğüne karşı yapıldığı söylenmişti.

Oysa eylemi gerçekleştiren gençlerin ifade ve basın özgürlüklerine karşı oldukları için adam öldürdüklerini söylemek açıkça abesti. Eğer imkân olup sorulsaydı, muhtemelen onlar da her Fransız gibi ilkesel olarak bu özgürlüklere sahip çıkarlardı. Ama yine muhtemelen bir şerh de koyar, söz konusu özgürlüklerin başkalarının kutsallarına dil uzatmasından memnun olmadıklarını, bir biçimde sınırlanması gerektiğini de söylerlerdi. Çünkü mesele ifade özgürlüğü değil birlikte yaşamayı becerip becerememe… Nitekim Batı’da giderek seslendirildiği üzere, bu Cezayir kökenli Müslüman Fransızlar da laik ve ateist karikatüristleri ‘birlikte yaşama zeminini tahrip ettiklerini’ düşündükleri için öldürdüler.

(...)

Bugün Batı dünyaya ifade özgürlüğü vaazı vermeyi sürdürüyor ve ilkesel olarak bunun insanlık için 'iyi' bir şey olduğu açık. Ama 'iyiyi' yaşamak için önce insanlığın devam etmesi lazım...

Bu ise birbirine benzemeyen kültürlerin birlikte ortak yaşama zeminleri üretebilmesini gerektiriyor.

Kısacası 'ilkesel' doğruların hepsinin yeniden ele alınması, göreceli olduklarının hazmedilmesi ve size benzemeyenle birlikte kendi hayatınızın yeni ilkelerini inşa etmeye hazır olunması lazım.

Charlie Hebdo bilinçsiz modernliğin temsilcilerinden biriydi.

O nedenle modern dönemin ne denli özgürlükçüsü ise, post-modern dönemin de o denli bağnazıydı.