Mahçupyan: '2025'e kadar AK Parti'yle yaşamak durumundasınız'
Başbakan Başdanışmanı olan gazeteci-yazar Etyen Mahçupyan'dan bomba iddia. Etyen Mahçupyan AK Parti'nin 2025'e kadar iktidarda kalacağını söyledi.
Zaman gazetesinden ayrılarak Akşam gazetesinde yazmaya başlayan Etyen Mahçupyan, açıklamalarıyla tartışmalar yaratmaya devam ediyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun danışmanlık görevine getirilen Mahçupyan kendi gazetesi Akşam'a konuştu.
Mahçupyan,"2015’teki genel
seçimde eğer AK Parti’yi indiremezseniz gelecekte bir 10 yıl daha
AK Parti ile yaşamak durumundasınız" diyerek
2025'e kadar AK Parti'nin iktidarda kalacağını iddia
etti.
Etyen Mahçupyan, Erdoğan'ın dilinin bir kesimi irrite ettiği ve
bunun daha da içe kapanmalarına neden olduğunu söyledi. Mahçupyan'a
göre 3 kritik dönemeç var ve önümüzdeki seçimler bu kritik
dönemlerden birisi.
Peşpeşe gelen seçimlerin etkisini vurgularken iş dünyasının,
laik kesimin, sanatçılar ve entelektüellerin
algılarından da bahsetmeyi ihmal etmiyor. "Sanatçılar ve
entelektüeller normalleşmek zorunda" diyen Mahçupyan, bu
olmazsa daah da marjinalleşeceklerine dikkat çekiyor.
İŞTE MAHÇUPYAN'DAN 2025
İDDİASI
Türkiye’de aydınların veya aydın olduğunu söylediğimiz kesimlerin AK Parti karşıtlığı ve bu doğrultudaki söylemlerine gelelim. Çözüm üretmekten ziyade daha çok AK Parti’yi devirmeye, Erdoğan’ı şeytanlaştırmaya odaklanan bir muhalif söylem izliyoruz. AK Parti’yi seçimle olmadıysa sokak hareketiyle devirelim mantığını, böyle yapılan bir muhalefeti nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burada bir etkisizleşme meselesi var. TC’nin laik çevreleri ki bu iş dünyası veya sanat dünyası
olabilir, kendilerini hep çok önemi buldular. Bu ülkede azınlıkta
olsalar bile ülkenin gerçek sahibi olarak kendilerini gördüler.
Eninde sonunda etkili olabilecekleri bir kamusal alan hayal
ettiler. AK Parti’nin özellikle son birkaç yılı, ustalık dönemi ise
bunun böyle olmayacağını gösterdi onlara.
Ayrıca Tayyip Erdoğan’ın dili, söylemi, onları irrite etti; daha
fazla kızıştırdı. Bu kesimi bir şekilde içe kapattı;
cemaatleştirdi. Böyle bir noktada topluma daha da yabancılaştılar.
AK Parti de, kendi dışındaki sosyalle ilişki kuramayan
bir parti olduğu için onları kendi haline bıraktı. Laik kesimin
aydın dünyası bir tür sağlıksız bir siyasileşme yaşadı bunun sonucu
olarak. Ancak siyaset etkili olursa anlamlıdır. Hiçbir etkisi
olmayan, kendi kendini tatmin haline dönüşen bir söylem kimseye
yarar getirmez. Bu söylemi taşıyanlara da yarar getirmeyecektir.
Şimdiye kadar getirmediği görüldü.
Bu ne kadar sürer?
Bu önümüzdeki üç seçim önemli bir dönemeç. Şu anda bu durumun
kızışmasının nedeni de bu üç seçim. Çünkü herkes şunu idrak etmiş
durumda; artarda gelen yerel seçim, cumhurbaşkanlığı ve şimdi
2015’teki genel seçimde eğer AK Parti’yi indiremezseniz gelecekte
bir 10 yıl daha AK Parti ile yaşamak durumundasınız. Dolayısıyla bütün
silahlar şimdi çekildi. 2015 seçimlerinden AK Parti yüzde 50’yi alarak çıkar ise o zaman bir kere
başta iş dünyası başta olmak üzere laik kesimin daha rasyonel kesimlerine yeniden bir
strateji arayışının ortaya çıkacağını düşünüyorum.
İş dünyasının bir 10 yıl daha hükümet ile rekabet ve karşıtlık
içinde yaşamayı göze alabileceğini sanmıyorum. Hükümetin de bunu
göze alabileceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla orada yeni bir dil
oluşacaktır. Sanatçılar, entelektüeller de bir şekilde normalleşmek
zorunda, aksi halde giderek daha fazla marjinalleşmiş olacaklar. Bu
da mümkün tabii ama bu da bir sonuç getirmeyecek.