Levent Gültekin'den çözüm süreci eleştirileri
Levent Gültekin'den çözüm süreci eleştirileri geldi: Dindarların sorunlarını yüreğinde duyup çözen Ak Parti, Alevi sorununda, Kürt sorununda aynı riski almıyor.
Çözüm süreci ile ilgili olarak "sorun masaya oturan iki tarafın samimiyetsiz tavrında" yorumunu yapan Gültekin sözlerine şöyle devam etti:
AK PARTİ DİNDARLARIN
SORUNUNU HEMEN ÇÖZDÜ
"...İki taraf da gayet açık bir şekilde, gayet
samimiyetsiz bir şekilde, iki yıldır hepimizi oyalıyor. Bu çok
açık. Niye? Cevabı şöyle vereyim masada olmaktan çıkar elde ediyor
iki taraf da... Şöyle bir örnek vereyim... Ak parti iktidara
geldikten sonra dindarların sorununu tık tık tık.. diye çözdü.
Neden çünkü dindarların sorununu kendi sorunu olarak görüyordu.
Kalbinde hissediyordu.
HADİ ÇALIŞTAY YAPALIM
DEMEDİ
Türkiye'deki iktidarlar toplumla vatandaşlık üzerinden
bir bağ kurmuyor. İdeolojik bir bağ kuruyor. Kendi adamını... Bize
yirmi yıldır baş örtüsünü serbest bırakırsanız şöyle olacak böyle
olacak diyorlardır... Bir iktidar geldi. AK Parti. ilk 7 yılını bir
kenara bırakıyorum. Bir demokratik hava estirdi. Ardından pat pat
pat... Dönüp topluma, "ben ilk okullara başörtüsü serbestliği
getireceğim, sizce bu ayrışmaya mı teşvik eder yoksa bütünleştirir
mi" diye soru sormadı. Ya da "Okullara tefsir dersi koyacağım, iyi
bir şey mi kötü bir şey mi? Hadi bunun için bir çalıştay yapalım,
bu ülkenin aydınlarının da kanaatini alalım"
demedi.
Pat pat pat koydu. Aynı riski Alevi sorununda almıyor, Kürt sorununda almıyor. Kürt sorununda yüzde 60'lık bir desteği olmasına rağmen. Barış süreci zordur deniliyor... Biz iki yıldır konuşuyoruz. Neyi zor? Barış sürecinin başladığı dönemdeki o pozitif hava şu an yok. Herkes birbirine karşı daha negatif durumda..."
YA ELEŞTİRİP AKP DÜŞMANI
DAMGASI YİYECEĞİZ YA DA...
Tuhaf bir durumla karşı karşıyayız. Ya süreçle ilgili endişeleri dile getirip gerçeği konuşacağız ya da hepimiz tatlı tatlı herşey gayet yolunda bu arkadaşlar bu işleri süper yapıyor diyeceğiz ki süreç karşıtı ya da AKP düşmanı damgası yemeyelim... Ki bu çok sıkıntılı, problemli bir durum.
ATOMU PARÇALAMIYORUZ... UZAYA GİTMİYORUZ
Barış süreci bir zihniyet gerektiriyor. Pinpon topuyla futbol oynayamayız. Mithat Sancar, bizim eleştirilerimize biraz refleks ile cevap veriyor belki ama... Kürt sorununu çözmek çok zor diyor... O kadar utanıyorum ki bundan. Atomu parçalamıyoruz, uzaya gitmiyoruz. Anlamıyorum... Kürt sorunundan söz ediyoruz. Bizim aramızda bir kavga yok ki. Ben Kürküm. Eşim Türk. Sorun burada değil ki... Devletin kendi toplumuyla bir problemi var. Haklarını verecek. Biz de kurtulacağız. Hocam diyor ki yüz yıllık sorun... Biz doksan yıl önce İngilizlerle, Fransızlarla, İtalyanlarla tonlarca sorun yaşadık, savaştık. İşgal atlındaydık. Ama şimdi barıştık. Onlar geliyor, biz gidiyoruz. Yüz yıllık diyip işi bu kadar büyütmek... Büyütemeyiz, altından kalkılmayacak bir sorun gibi görmeyiz.
BARIŞ BURADAN GELMEZ, BU YOLLA GELMEZ
Türkiye'yi yönetenler bizi yüz yıldır şu cümleler ile korkutuyorlar: "Şöyle olursa bu ülke bölünür...", "Şu olursa bu ülke bölünür..." "Şuna gözyumarsak bu ülke bölünür..." Hiç biri de çıkıp şöyle bir cümle kullanmadı bu güne kadar: "Şöyle yaparsak biz daha iyi bir bütün oluruz... Şöyle yaparsak aramızdaki dostluk kardeşlik artar... Şöyle yaparsak demokrasimiz gelişir..." demediler. Sorun o yüzden 100 yıldır sürüyor. Ben akşamdan sabaha biter demedim ki... İki yıldır konuşulmaya başlanmış. Üsluplarına dikkat edlirse, hava daha olumluya giderse... ana dilde eğitimse bir pilot bölge tespit edilir... Seçim barajıysa en azından burada bir adım atarsınız. Biz bütününü bir günde çözelim demiyoruz ki... Böyle bir gidişat yok. Bir gün kavga, ertesi gün barış, o onu tehdit ediyor. Barış buradan gelmez diyorum ben.