Kürt’ün boynuna dolanan Kordon!...
Diyelim ki müşteri, direksiyondan inerken kazara “Kürt” olduğunu söylüyor… O zaman ne oluyor?..
GAZETECİLER.COM
Yılmaz Özdil,
ne güzel bir örnekle giriyor
yazısına…
İzmirliyi ne güzel anlatıyor…
Delikanlı, gecenin bir yarısı arkadaşlarından
ayrılmış, evine gidecek, Alsancak’ta taksi arıyor. Bakıyor ki,
büfenin önünde duruyor bi tane, taksici sandviç yiyor... “Abi
müsait misin?” diye soruyor. Taksici “Ehliyetin var mı, alkol aldın
mı?” diye cevap veriyor... Karşıyaka’ya kadar delikanlı kullanıyor
taksiyi, taksici müşteri koltuğunda afiyetle sandvicini
yiyor!
*
Fıkra sanırsın...
İnanmıyorsan, git, dene.
“Vahşi” dedikleri İzmir budur.
Ama şunu atlıyor
Özdil…
Diyelim ki Taksici doğma büyüme, yedi kuşak
İzmirli…
Diyelim ki müşteri, direksiyondan inerken
kazara “Kürt” olduğunu söylüyor…
O zaman ne oluyor?..
İzmirlim;
Kordon’u Kürt’ün boynuna doluyor
haliyle…
Ve bunu da, “Vatan’ın bölünmez bütünlüğü”
uğruna yapıyor…
Yılmaz Özdil,
öykünün işte bu kısmını anlatmıyor...
Neyse…
Yılmaz
Özdil’in çifte standartçılığına devam
edelim…
Bir taksici çocuğu olarak yazıyorum;
Manisalısı, Konyalısı, Kayserilisi, Diyarbakırlısı, Ankaralısı,
Trabzonlusu, 81 vilayetten “zihniyet hemşerilerimiz”le hayatı
gülümseyerek paylaşırız biz orada... Matrak gelecek kulağına ama,
simide gevrek deriz biz. Kumru, kuş değildir. Ayıptır söylemesi,
Yengen’i yeriz. Sen sigorta dersin, biz asfalya deriz. Kordon,
elektrik aleti değildir.
Çekirdeğe çiğdem deriz. Sıkılırız, mevzuları
lastik gibi uzatmayı sevmeyiz, domatese kısa yoldan domat
deriz.
*
Ama, hıyara hıyar deriz... Ve üşeniriz, her
“Ben hıyarım” diyene tuz yetiştiremeyiz!
*
Bizimle İzmir üzerinden polemiğe girmek
isteyen arkadaşların, öncelikle, Türk Eğitim Vakfı’na, Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği’ne veya Mehmetçik Vakfı’na bağışta
bulunması gerekiyor... Açıklama hanesine, “Aslında bu vakıflara
gıcığım, bağışım karşılığında İzmirliler tarafından muhatap alınma
imkânı istiyorum” yazıp, dekontları gönderin,
düşünürüz.
*
Yok öyle bedavaya...
Başka kapıya.
Bugün bayram.
Elimizi vicdanımıza koymamız için bir vesile
daha... Kurban kesmeyip, çocuk okutana, kurban kesip, fakir
fukaraya dağıtana ne mutlu... Komşulara hava atmak için kurban
kesip, o kurbanı kendi buzdolabına istifleyenlerin ise, o kurban
rüyasına girsin inşallah... Büyüklerin ellerinden, küçüklerin
gözlerinden, iki günlüğüne eyvallah.