Kürtlerin çaresizlikleri

Türkler, Yahudiler ve Ermeniler bugüne kadar millet ve devlet olarak ayakta kalabildik… Ama… Kürtler halen ve çaresizlik içinde devlet kurmaya çabalıyorlar…

Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm siyasetçilerimiz ABD’yi eleştirmekte
çok haklılar…
Ama bu haklılık kendimizi anlatmamıza yetmiyor.
Çünkü…
Artık hepimiz biliyoruz ki; güçlerin ve menfaatlerin eşit olmadığı insan doğasına
mahkûm bir dünyada bu “hak” denen şeyin hiçbir anlamı yok.

*
Siz istediğiniz kadar “biz haklıyız” diye haykırın…
Bütün samimiyetinizle ve somut belgelerinizle ABD’yi haksız veya kötü ilân
edin…

*
Dünyada devletlerin var oldukları ilk günden günümüze, küresel gerçekleri ölçüp
biçmeden kişisel doğrular yaratmak ve bunların peşinde yalan olmak,
inançlarımızın ve doğrularımızın devamlılığı için yeterli olmuyor.

*
Doğrularını yarının gerçeklerine göre geliştiremeyenler gerçek bir millet, gerçek bir devlet yaratamıyor.

*
Kuzey Irak Kürt bölgesinde bağımsız bir Kürt devleti kurmak isteyen Barzani
ailesinin başına gelenleri görmediniz mi?..

*
Uluslar arası ilişkilerin en acımasız gerçeklerinden biri şu:
Gerçek bir millet, gerçek bir devlet olmadan, doğrular ve inançlar korunamıyor.

*
Eğer biz Türkler de gerçek bir millet gerçek bir devlet olmaktan uzaklaşır; giderek
aramızda daha da fazla bölünür, birbirimize daha fazla düşmanlaşırsak; biz de
kendi doğrularımızı ve inançlarımızı koruyamayacağız…

*
Türkler, Yahudiler ve Ermeniler bugüne kadar millet ve devlet olarak ayakta
kalabildik…
Ama…
Kürtler halen ve çaresizlik içinde devlet kurmaya çabalıyorlar…
Çünkü…
Kendi doğrularını ve inançlarını asla koruyamadılar…
Oysa…
Ve isteseydiler…
Bunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “Millet” şuuru içinde başarabilirlerdi…

*
Keşke, bunu kan dökerek başarmak yerine “gerçekçilik, inanç ve barış” içinde
başarmayı deneseler…

Hep birlikte hem daha çok huzurlu ve mutlu olacağız, hem de daha çok zengin…