Kürt sorununda bir daha Şubatlaşmamak için...
Star'daki yazısında Karaalioğlu, Şubatlaşmak adını verdiği kavram çerçevesinde Kürt Sorunu'nu ele aldı ve Erdoğan çözmek isterse çatışmacı Kürt siyaseti marjinalleşir dedi.
"Şubat ayında hak edilmemiş, mantık ve akıl dışı; daha doğrusu ülkenin yürüdüğü istikametin zıddına bazı gelişmeler yaşandı. Geride kaldığı zannedilen adetler avdet etti. Siyaset alanı beklenmedik bir tehdide maruz kaldı. Savuşturulması da bir hayli sancılı ve yaralayıcı oldu. Neticede kimse kazançlı çıkmadı, herkesin de tadı kaçtı.
Bütün bunlar aynı zamanda Türkiye hala ciddi ve ertelenemez sorunlarla birlikte yaşarken gerçekleşti.
YENİ TÜRKİYE BİRDENBİRE
ŞUBATLAŞTI
Yeni Türkiye, birdenbire Şubatlaştı... Yani, ülke zaten tahammülü zor halleri henüz atlatamamışken, yargının siyaset üzerinde vesayet kurma girişimi gibi bir geri gidiş sahnesini izlemek zorunda kaldı. Oysa, herkes biliyor ki böyle bir mesaiye harcanabilecek vakit de enerji de yoktu.
Türkiye'nin hala ciddi boyutta olan Kürt sorunu ve buna hem paralel hem de daha da üzerinde bir anayasa sorunu vardır. Her ikisinin halledilmesi de olmazsa olmaz mesabesindedir. Yeni anayasası olmayan üstüne hala Kürt sorunu olan bir ülke olmak Türkiye'nin taşıyabileceği bir yük değildir.
SORUN ÇÖZÜLMEDİ AMA ÖYLE BİR NOKTAYA GELİNDİ Kİ(...) Geçen zaman içinde sorun çözülmedi ama öyle bir noktaya gelindi ki artık çözümden başka seçenek olmadığı anlaşıldı. Sahici, derinlikli, kalıcı ve ikna edici bir çözüm. Yani, iki kanun geçirip veya iki bomba yağdırıp kafaları kuma gömerek değil, sorunun bütün boyutları kavranıp kimsenin kimseyi kandıramayacağının anlaşıldığı bir çözüm hattına ulaşıldı.(...)
ERDOĞAN ÇÖZMEK İSTERSE KÜRT SİYASETİ MARJİNALLEŞİR
Ancak, Türkiye son olarak müştereken tecrübe ederek şunu da gördü ki, hükümet; adını daha net koyalım Erdoğan bu sorunu çözmek isterse sadece sorunun varlığından güç bulan çatışmacı Kürt siyasetinin de direnci kırılacaktır. Ya kırılacaktır ya da kaçınılmaz olarak Kürt dünyasında marjinalleşecektir. Çözümün önünde engel hep Ankara olmuştu. Şimdi ilk kez çözüme Kürtleri temsilen direnen ve bunu da ancak terör yoluyla destekleyebilen bir anlayış vardır. Çözüm siyaseti için bu çelişkili durumdan daha elverişli bir zemin olamaz...
ŞUBAT'I KAYBETTİK AMA NİSAN'I KAZANABİLİRİZ
(...) Türkiye Şubat'ı kaybetti ama mesela Nisan'ı kazanabilir. Soğuk kışın ardından sıcak bir yaza adım atabilir. Hem de bir daha, ne 15 yıl öncesinin ne de bugünün Şubatlarını yaşamamak üzere...