Küçükkaya Akşam'ın yaşadığı krizi anlattı!

Düzelecek diye kendinizi kandırmazsınız da, bir ses 'çaresizsiniz' derken bir diğeri, 'çare-sizsiniz' diye seslenmektedir.

GAZETECİLER.COM -İsmail Küçükkaya "Kriz günlerinde gazetecilik" başlığı ile gazetesinin yaşadığı ekonomik bunalımlara rağmen habercilikten ödün vermediklerini anlattı. Önceki gün Akşam'ın manşetinde yer alan ve Hüseyin Çapkın'ın açıklamalarının arka planını anlattı...
 

"Yaşadığımız dönemin adını koyalım: 'Krizler çağı'.
Kolay kolay geçip gidecek gibi de değil.
Bütün dünyanın yaşadığı ekonomik bunalım, konunun sadece bir boyutu.
Kriz koşulları giderek, olağanüstülükten çıktı ve 'olağan' hale geldi.
O güzel mısrayı biraz değiştirirsek, 'alıştığımız bir şeydi krizler' diyebiliriz.
Öyle zor günlerden birinde, önceki gece manşet değiştirdik.
Bunu çok yaptık ama bu sefer şartlar öyle böyle değildi.
Arkadaşlarımın bunu nasıl başardığını düşünüp dururum.
Saatler 23.00'ü geçmiş, çarpıcı bir haber gelmiş, saat tam 00.20'de sayfayı yeniden yapmış, manşeti yıkmışız. Ertesi gün NTV gün boyu haberi döndürdü, CNN'de Medya Mahallesi'nde uzun uzun tartışıldı, Kanal D ana haber, 'İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın AKŞAM'a önemli açıklamalar yaptı' diyerek bunu duyurdu. Haber, birçok sitede manşetlerdeydi.
(...)

SİZ DE TESLİM OLMAYANLARDAN MISINIZ?

Bir nokta gelir, 'Artık düzelecek, sorunlar geride kalacak' iyimserliğinde değilsinizdir. Klişe de değil. Yine de 'çıkış olacağına' inanırsınız.
Sözümüz gazetecilik ya...

Belki şöyle: 'İyi gazeteci her koşulda iyi gazetecidir.' Bazıları asla teslim olmayanlardandır, asla. Ne krizlere ne maddi sorunlara...

Direnme duygusu şaşırtıcıdır. Mesleğinize olan saygınız çok yüksektir. Kendinizin ve ekibinizin gücüne inanırsınız. Baskı altında panik olmamayı öğrenmişsinizdir. Dağılmazsınız.

Her gün bir başka krizi alıp, farklı bir noktaya taşıyıp, başka bir şeye dönüştürebileceğinizi görürsünüz. Tabii ki belirsizlikten yorulursunuz ama ondan korkmazsınız. 'Bunu da gördük, acaba sıradaki nedir?' diye biraz tuhaf, biraz da muzip duygular içindesinizdir. Hatta 'Galiba başka türlü bir hayat mümkün değil' diye içinizden gülersiniz. Düzelecek diye kendinizi kandırmazsınız da, bir ses 'çaresizsiniz' derken bir diğeri, 'çare-sizsiniz' diye seslenmektedir.

Şuna bakar mısınız, nereden başladık, nereye geldik. Arkadaşlarım o manşeti nasıl buldular, o saatte nasıl yıkıp yenilediler ve bunu dört yıldır nasıl tekrarlayıp duruyorlar. Tek cevabı var, gazetecilik. Haberi görecek göz gazetecidedir ve o şartların olumsuzluğundan etkilenmez.