'Kovulmak Banu Güven için şeref vesikasıdır!'
NTV'yle yolları ayrılan Banu Güven'in 'kobulma' kelimesine sitem etmesini eleştiren Oray Eğin ' Yapma etme... 'bu bir şeref vesikasıdır' dedi.
GAZETECİLER.COM
Oray Eğin'den Banu Güven için çarpıcı bir 'kovulma' yorumu geldi. NTV ile yolları ayrılan Banu Güven, haberin medya sitelerinde 'kovulma' şeklinde yansıtılmasına sitem etmişti. Eğin ise tam bu noktada Güven'e sitem ediyor.
Bu dönemde kovulmanın bir onur olduğunu savunan Eğin, 'bu bir şeref vesikasıdır' dedi. 'Banu Güven olayından ne öğrendim' diyerek söze başlayan Eğin şöyle devam ediyor:
Anladım ki ne kadar izlenirsek izlenelim, ne kadar okunursak okunalım, çalıştığımız kurumla istediğimiz kadar özdeşleşelim, reklamvereni mıknatıs gibi çekelim hatta, çalıştığımız markaya sonsuz katma değer sağlayalım, bütün bunların hiç önemi yok.
Gün geliyor hepimiz kapının önünde bulabiliriz kendimizi.
Bizde böyle...
Milliyet'ten atıldıktan sonra Umur Talu'nun odasını boşaltması tam üç gün sürmüştü. O bana ders olmuştu: Odana asla bir kutuya sığacağından daha fazla eşya koyma, hatta mümkünse bir odan bile olmasın.
***
Bir de söylemeden edemeyeceğim... Banu Güven 'kovulma' kelimesinden hoşlanmıyor anladığım kadarıyla. 'Kararı önce ben duyurmak isterdim ama başkaları 'kendi kelimeleriyle' yazmış bile' diye sitem notunu gördüm. Yapma etme... Bu dönemde kovulmak göğsümüzde taşıyacağımız en önemli şeref vesikasıdır. Bu bir mesleki başarı tescilidir. Hem bak, bu aralar 'kovulan gazeteciler bahçesi' çok daha kalabalık, çok daha renkli.
Oray Eğin'den Banu Güven için çarpıcı bir 'kovulma' yorumu geldi. NTV ile yolları ayrılan Banu Güven, haberin medya sitelerinde 'kovulma' şeklinde yansıtılmasına sitem etmişti. Eğin ise tam bu noktada Güven'e sitem ediyor.
Bu dönemde kovulmanın bir onur olduğunu savunan Eğin, 'bu bir şeref vesikasıdır' dedi. 'Banu Güven olayından ne öğrendim' diyerek söze başlayan Eğin şöyle devam ediyor:
Anladım ki ne kadar izlenirsek izlenelim, ne kadar okunursak okunalım, çalıştığımız kurumla istediğimiz kadar özdeşleşelim, reklamvereni mıknatıs gibi çekelim hatta, çalıştığımız markaya sonsuz katma değer sağlayalım, bütün bunların hiç önemi yok.
Gün geliyor hepimiz kapının önünde bulabiliriz kendimizi.
Bizde böyle...
Milliyet'ten atıldıktan sonra Umur Talu'nun odasını boşaltması tam üç gün sürmüştü. O bana ders olmuştu: Odana asla bir kutuya sığacağından daha fazla eşya koyma, hatta mümkünse bir odan bile olmasın.
***
Bir de söylemeden edemeyeceğim... Banu Güven 'kovulma' kelimesinden hoşlanmıyor anladığım kadarıyla. 'Kararı önce ben duyurmak isterdim ama başkaları 'kendi kelimeleriyle' yazmış bile' diye sitem notunu gördüm. Yapma etme... Bu dönemde kovulmak göğsümüzde taşıyacağımız en önemli şeref vesikasıdır. Bu bir mesleki başarı tescilidir. Hem bak, bu aralar 'kovulan gazeteciler bahçesi' çok daha kalabalık, çok daha renkli.