Kovulduğu kanalda linç edildi

Haluk Şahin gibi değerli bir iletişim hocası da, Fuat Kozluklu’nun bu “yönlendirme” kokulu sözlerini "kesin” diyerek onayladı.

ADNAN BERK OKAN
Hatırlayacaksınız; Kanal 24 moderatörlerinden Bahar Feyzan, bir dergi adına kendisiyle yapılan söyleşide, “kolonya kokulu” konuklarından rahatsız olduğunu söylediği için görevine son verilmişti.
Sadece Türkiye’de değil büyük olasılıkla dünyada; böyle bir gerekçe ile işinden kovulan ilk televizyoncuydu Bahar Feyzan…
Fuat Kozluklu da atv macerasından sonra döndüğü yuvasında nedense bu konuyu tartışmayı uygun bulmuştu…
Konukları Prof. Haluk Şahin ve Ayşenur Yazıcı idi.
                            ***
Fuat Kozluklu’nun programı başladığında, tartışma konusunun “ısmarlama” olduğu o kadar belliydi ki Kozluklu’ya yakıştıramadım…
Konuklara gelince…
Tanımaaam, etmem...
Bazılarınızın aklına Bahar Feyzan’ı koruduğum gibi bir düşünce gelebilir…
Feyzan’ı hiç tanımam…
Birlikte hiç çalışmadım, sadık izleyicilerinden biri de değilim…
Hatta Kanal 24’te program yaptığını da, kovulduğuna ilişkin haberle birlikte öğrendim…
Ben, işinin dışında yaptığı bir söyleşide, kişisel zevklerini toplumun geneline ters geleceğini bildiği halde yüreklice açıklayan birinin işten kovulmak bir yana, taltif edilmesini beklerdim…
Her ikisi için de “güzel” şeyler söylemek durumundayım zira hem iletişim profesörü Halûk Şahin, hem de TV sunucusu Ayşenur Yazıcı, son derecede saygıdeğer iki gazeteci olarak bilinirler…
Ancak tartışmanın daha en başında Şahin Hoca'nın kendisinden beklenmeyen tavrı karşısında şaşkına döndüm çünkü...
                            ***
Şahin bir sunucunun konuklarına “eşit mesafede" olması gerektiğini anlattığı sırada Kozluklu araya girip; “Dili, dini, cinsi, kokusu, saçının teli” diyerek, Bahar Feyzan’ın o konuşmasına atıfta bulundu…
Kozluklu’nun söylediklerini dinleyip, Feyzan'ın o sözleri ekran dışında bir söyleşide kullandığını bilmeyenler; canlı yayında, ekranda ve sanki konuğunun yüzüne karşı yaptığını zannettiler mutlaka…
Ne yazık ki Haluk Şahin gibi değerli bir iletişim hocası da, Fuat Kozluklu’nun bu “yönlendirme” kokulu sözlerini "kesin” diyerek onayladı.
Kolonya kokusu tartışması daha en başından, orada olmayan birinin ardından “dedikodu” yapmaya dönüştü.
Gerçi Haluk Şahin sonunda sözünü, “ekran önünde herkes eşittir” diye bağladı ama olan olmuş, Bahar Feyzan yargısız infaz edilmişti…
Oysa Şahin, “ekran önünde herkes eşittir” dedikten sonra o bölümü şöyle bitirmeliydi:
Kim kaybetti?..
Feyzan’ı işten kovanlar, en büyük kötülüğü kime yaptılar dersiniz?..
Fehmi Koru’ya...
Neden mi?..
“Kolonya kokusu” denilince akla ilk olarak Fehmi Koru geliyor da ondan…
“ Bahar Feyzan o söylediklerini ekranda ve konuğunun yüzüne karşı söylemedi. Ekran dışında herkes, herkesin giyimi, kuşamı, kokusu veya fikirleri ile ilgili kişisel görüş belirtebilir. Kaldı ki Bahar Feyzan dergi ile yaptığı söyleşide isim vermediği gibi ima bile etmemiş”.
                             ***
Az sonra Yazıcı, kolonya kokusu ile ayrımcılık yapılmış olabileceğine ihtimal vermediğini söyleyerek Bahar
Ya, Yazıcı olmasaydı!..
Ayşenur Yazıcı, Fuat Kozluklu'nın ısrarlarına rağmen meslektaşını korudu...
“Medyaya kendi içerisinde, birbirleri arasında köşe yazarlarının da alıp satacak, birbirlerine laf yollayacakları yeni konular lâzım” dedikten sonra cümlesini şöyle bağladı; “Bu konu da çok güzel ayrımcılık yapılabilecek şekilde alınıp köpürtülmüş. Ben çok bir art niyet göremiyorum burada.”
 
Feyzan’ın hakkını teslim etti ama…
Kozluklu “ısmarlama” aldığı işin sonunda Feyzan’ı linç etmeye karar vermişti bir kere…
Israrla, konuklarını kendi minderine çekmeye çabaladı…
“Batıda böyle bir şey olmaz zaten, böyle birisi de sunuculuk yapmaz” dedi ve konuklarının ikisi de söylediklerini onayladılar…
İtiraf edeyim ki Şahin ve Yazıcı’ya mesleğim adına öfkelendim…
İkisi de Kozluklu’nun bu sözlerine itiraz etmeli; “Eğer bir sunucu yayın anında konuğunun kokusundan rahatsız olduğunu söylüyorsa haklısınız ama Bahar o sözleri ekran dışında ve ortaya söyledi” demeliydiler…
Bahar Feyzan'a karşı çok ayıp ve aynı zamanda haksızlık ettiler!..
Bir gazeteci, kendisini konuk edenin hatırı için değil, mesleğin onuru için konuşmalı…