Kovulan yazarlara köşesini açtı!
Cumhuriyet yazarı Ümit Zileli, Vatan'dan kovulan Mine G. Kırıkkanat ve Habertürk'ten kovulan Bekir Coşkun'a köşesini açtı...
"Sevgili Bekir Abi'ye ve sevgili Mine Kırıkkanat'a
seslenmek istiyorum: Bu köşe istediğiniz zaman, "her ahval ve
şerait altında dahi" sizindir. Ve ben sizlerle meslektaş olmaktan
şeref duyuyorum..." bu satırların yazarı
Cumhuriyet'ten Ümit Zileli.
Zileli bugün köşesinde "Aslanlar ve Sırtlanlar!.."
başlıklı yazı kaleme aldı ve Vatan'dan
kovulan Mine G. Kırıkkanat ve
Habertürk'ten kovulan Bekir
Coşkun'a köşesini açtı... Zileli Başbakan Erdoğan'a
yönelik eleştirilerini dile getirdiği yazısında "ileri demokrasi"
kavramını da kalemine doladı.
İşte Zileli'nin Habertürk yazarı Serdar Turgut'a ismini
anmadan sert eleştiriler yaptığı yazısından çarpıcı bir
bölüm:
"Bu öylesine ileri bir demokrasi ki; gazetenin yazarının
kovulmasına gazetenin patronu bile karşı koyamıyor!..
İnanmıyorsanız sevgili Bekir Coşkun'un açıklamasına bakalım:
- Fatih Altaylı, editörler ve Habertürk'ün sahibinin (T. Ciner)
işime son verilmemesi konusunda son derece çaba sarfettiğini
biliyorum. Ancak baskı çok yoğundu, yapılacak bir şey yok. İlk
bertaraf olan ben oldum...
Aslında bu demokratik kovuluş(!) referandum sonrasının ilki!..
Referandumdan iki hafta kadar önce de yine, saygın, dik duruşunu
bozmayan ve tabii iktidarı eleştiren bir köşe yazarı, Mine
Kırıkkanat Vatan gazetesinden kovuldu!.. Ehh, zaten bir süredir
birinci sayfasının gidişatından, Vatan'ın hangi sulara yelken
açtığı fena halde sırıtıyordu!..
Tabii bir de yanaşma olmaya soyunanlar var. Bu tiplerden birisi,
işi o dereceye vardırmış ki, Zaman gazetesine
verdiği röportajda tutturmuş "ille de ABD'ye gidecek,
Hocaefendisinin ellerinden öpecek!".. Röportajı yapan
kişi, "Hocaefendi çocuklardan başkasına el öptürmez
ama" diyecek oluyor, daha düne dek
"ateist" yani Tanrıtanımaz olduğunu haykıran bu
köşe yazarı, "Olsun" diyor, "davet etsin
ellerini öpmeye çalışırım. Olmazsa sarılır öpüşürüz.."
Yani adam kararlı, ille de öpecek!.. Mide bulandırıcı değil
mi?.
Daha başka örnekler de var ama onlar henüz utangaçlar!.. İktidarın
ya da Fethullah'ın rıhtımına demirlediklerinde onları da
anlatırız...
Yazının tam bu kısmında sevgili Yılmaz Özdil'in yazısının
sansürlendiği haberi geldi.. Niçin? Bertaraf edilen Bekir Coşkun'a
destek yazısı yazdığı için!.. Tam da vergi cezasının ödenmesi
durdurulmuşken, laf mı yani şimdi Yılmaz'ın yazısı?!.. Pekii, bu
sansür nedir diyecek olursanız:
- İleri demokrasinin üstüne tüy dikmektir!..
Önce sevgili Bekir Abi'ye ve sevgili Mine Kırıkkanat'a seslenmek
istiyorum:
- Bu köşe istediğiniz zaman, "her ahval ve şerait altında
dahi" sizindir. Ve ben sizlerle meslektaş olmaktan şeref
duyuyorum...
Son söz ise yanaşmalara, döneklere ve efendilerine:
- Sırtlanlar, aslanların ancak ölüsünü didikleyebilir, o da
ancak sürü halinde olurlar ve cesaretleri yeterse...