Köşelerde başlayan polemik Twitter'da sürüyor!

Oray "Eğin'in Sit-com gazeteciliğinin zaferi" başlıklı yazısına ilk eleştiri bir başka Akşam yazarı Yurtsan Atakan'dan geldi.

18.08.2010 11:33

GAZETECİLER.COM - Akşam gazetesi yazarı Oray Eğin'in pazartesi günü kaleme aldığı ve "referandum'da evet yerine tercih mührünün kullanılması sitcom gazeteciliğinin başarısıdır" dediği yazısına bugün bir başka Akşam yazarından ilginç bir tepki geldi. İki yazarın köşelerinde başlayan tartışma Twitter'da son hızıyla devam ediyor.

ORAY EĞİN NE YAZMIŞTI?

'Günümüzde artık neyin söylendiği değil, kimin söylediği önem taşıyor. Başkaları da önce davranmış olmasına rağmen bu haber Ayşe Arman tarafından yazıldığı için gündemin birinci sırasına oturdu.'
Basında marka isim olmanın önemi bu işte.
Yıllarca gazeteciler arasında şöyle bir algı vardı: 'Hürriyet'te yoksa haber değildir' ya da 'Hürriyet yazana kadar haber değildir.' İnternet'le, habere erişimin kolaylaşmasıyla, haber kanallarıyla beraber bu algı giderek yıkılıyor ama. Gazeteler arasında eski tip bir habercilik rekabeti giderek anlamını yitiriyor; sonuçta gazeteler basılmadan önce okur öyle ya da böyle rutinden haberdar oluyor.
Yeni dönemde farklılıklar da haber yapmaktan daha ziyade haberi kimin yaptığında ortaya çıkıyor.
Kısacası sit-com gazeteciliği karşılığını buluyor, kabul görüyor.
Ayşe Arman'ın 'Evet' mührüyle ilgili yazısı bunun sağlaması işte. YSK, Ayşe Arman'ın yazısından sonra harekete geçti, kamuoyu bu yazıdan sonra uyandı ve sonunda mühürler değişti. Daha evvel bu haberin yapılmış olması önemli değil; Ayşe Arman yazmasaydı rutin gündem arasında yok olacaktı ve belki de 12 Eylül'deki referandumda 'Evet' mührü kullanacaktık.

Yurtsan Atakan bugün köşesinde "Referandum damgasının değiştirilmesi, sit-com gazeteciliğinin zaferi mi gerçekten? Zafer olsa bile bu kutlanacak, takdir edilecek zafer mi?" diye sordu. Atakan yazısında Hürriyet yazarı Ayşe Arman ile Vatan gazetesinden Güngör Mengi'yi şöyle karşılaştırdı:

"Evet" damgasının sakıncasını Vatan başyazarı Güngör Mengi yazdığında resmi makamların gündemine girmemesi, Ayşe Arman yazınca girmesi doğru mu?

Ayşe Arman Evet damgasını tesadüfen gördü ve iyi bir refleksle gazetecilik açısından çok iyi değerlendirdi. Öte yandan Güngör Mengi ise bunu deneyimi ve araştırmacılığıyla gördü.

SİT-COM GAZETECİLİĞİ İLE MEDYA DÖRDÜNCÜ GÜÇ OLAMAZ

Sit-com gazeteciliği eğlenceli bir fantezi olabilir, kabul ama medya bundan ibaret olursa değil dördüncü güç, dörtyüzdördüncü güç bile olamaz...

"Ciddi okuru gazetecilikten soğutan sit-com gazeteciliği çünkü." diyen Atakan'ın, "Sit-com gazetecilerinin hegemonyası sonucunda aklı başında okur gazetelerden soğuyunca, resmi kurumlar da gazeteleri kale almamaya başladı." cümlesiyle bitirdiği yazısının tamamını okuyabilirsiniz.

EĞİN TWİTTER'DAN CEVAP VERDİ!

Pazartesi günü tartışma yaratan yazısını kaleme aldıktan sorna izne ayrıldığını da köşesinde duyuran Oray Eğin, Yurtsan Atakan'ın yazısına kısa bir süre önce Twitter'dan ilginç bir yanıt verdi:

"Sevgili Yurtsan sen ciddi gazetecilik yap, ben sit-com, sonra tirajlarımızı tokuştururuz." diyen Eğin, polemikten kaçmadığını da göstermiş oldu.

ATAKAN'IN CEVABI DA TWİTTER'DAN GELDİ

Oray Eğin'in Twitter'dan yazdığı tiraj tokuşturma sözlerine, Yurtsan Atakan'ın cevabı da Twitter'dan geldi.

"Sit-com gazeteciliğe karşı çıktığım yok ki.Gazeteciliğin yüzde100 sit-com gazeteciliğe dönüşmesinin tehlikesi bahsettiğim" diyen Atakan ardından attığı mesajda ise şöyle yazdı:

"Ayrıca sen de sit-com gazetecilik yapıyor değilsin. İkimizin de yaptığı magazini, günlük yaşamı ciddiye almak"

"Sit-com gazeteciliği kendi hayatını yazmaktır. İzlenim yazarlığı her zaman vardı ve sit-com gazeteciliği değil."