Koru'dan grup seks skandalına tuhaf yorum!

Sürecin kurgulandığı iddia eden Koru, amaçlanan hedefe ulaşıldığını ve Kanal 7'nin darbelendiğini söyledi.

GAZETECİLER.COM
Star yazarı Fehmi Koru, Taha Kıvanç şapkasıyla kaleme aldığı yazısında gündemdeki grup seks skandalına başka bir açıdan bakıyor. Sürecin kurgulandığı iddia eden Koru, amaçlanan hedefe ulaşıldığını ve Kanal 7'nin darbelendiğini söyledi.

Nihat Doğan ve İzzet Yıldızhan'ın bir komploya kurban gitmiş olabileceğini söyleyen Koru benzer bir süreci Müge Anlı'nın da yaşadığını söyledi. Anlı'da hedefin ATV olduğunu söyleyen Koru, grup seks skandalında da hedefin Kanal 7 olduğunu, muhafazakar medya olduğunu savundu. Koru, eğer skandal yaşanmasaydı Nihat Doğan'ın da Kanal 7'de program yapmak için kanalla anlaştığını da yazdı.

İşte Koru'nun "İki türkücü, iki TV programcısı, bir yazar" başlıklı yazısındaki iligli bölüm:

Bende bazen böyle olur: Ciltlerle kitap okur, makalelere göz atar, bilenlerle konuşur, uzman görüşü alırım ‘tık’ demez de, biriyle havadan sudan söyleşirken kafama âniden ‘dank’ ediverir... Bu defa ‘dank’ sesi televizyon kanalının eğlence programları sorumlusuyla konuşurken duyuldu...

Kanalın iyi izlenen programlarından birinin sunucusu olan türkücü Ankara’da bir oteldeyken bazı kadınlarla sonunda itiş kakışa varan olaylar yaşamış; bir bakanın oğlunun binlerce kişi önünde kıyılan nikâhında sahne aldıktan sonra... Yanında daha genç bir türkücü de varmış... Odadaki kadınlardan biri eski tanıdığıymış sunucu türkücünün...

Para pazarlığı mı kötüye gitmiş, yanlış bir isteğe mi direnilmiş, silâh çekilmiş mi, çekilmemiş mi? Rivayetler muhtelif...

Eğlence yayınları sorumlusunun anlattığı şu: “Sunucuyu programının akıştan çıkarıldığını tebliğ etmek üzere çağırmıştık; çıkarken kanalın önü canlı yayın araçlarıyla doluydu. Meğer bazısı olayın ilk gününden beri nöbet tutmaktaymış...”

‘Dank’ sesi işte burada duyuldu.

Olayı ben de günlerden beri gazetelerden izleyip duruyorum. Bildiğiniz üçüncü sayfa haberlerinden biri işte. Sık sık yaşandığı anlaşılıyor. Taraflar evli değilse, gürültü ne kadar büyük olursa olsun, bir süre sonra unutuluyor yaşananlar... Göreceksiniz bu da unutulacaktır.

Ancak etkisi sürekli olacak...

Sebebi basit: Türkücü ‘yandaş’ denilen bir kanalda program yapıyor; hem de bir yabancı ülke istihbarat örgütünün de hedefi olan bir kanalda... Daha ilk günden, sıradan bir olayı, “Muhafazakâr bir kanalda program yapan türkücü kadınlarla yakalandı” diye verdi gazeteler ve diğer kanallar... İlk gün yalnızca onun üzerinde yoğunlaşıyorlardı, ikinci günden itibaren öteki türkücü de hedefe kondu...

Meğer bu olay olmasaymış, daha genç olan türkücü de aynı kanalda programa başlayacakmış...

‘Win-win’ durumu bir kez daha: Kanal sunucularına sahip çıksa “Muhafazakâr kanalın muhafazakârlığı bu kadarmış” deyip seyircisini ürkütüp kaçıracaklar... Şimdi yapıldığı gibi programlar iptal edildiğindeyse... Programların eksikliği kanalın reytingini olumsuz etkileyecek...

Ne kadar akıllılar, görüyorsunuz...

Korumaya kalkışmıyorum türkücüleri, ama yapılanı daha iyi anlamanızı istiyorum...


Yazının devamı için
Fatih Altaylı'dan Serhat Akın iddiası: Fenerbahçeli iki yöneticinin adları öne çıkıyor