Koru'dan, Baykal'a, dost yumruğu!
Deniz Baykal gibi birinin, Kılıçdaroğlu'nu başkan yapmak, CHP'nin oylarını "arttırmak"(!) için kendi onurunu, haysiyetini,
ADNAN BERK OKAN - HABER
ANALİZ - Taha Kıvanç
(Fehmi Koru), Fatih Çekirge'nin "Bir üst
Düzey Komutan" taktiğini "Bir Dostum"
olarak değiştirmişti ya, bugün yine asla tanıyamayacağımız o
"Dostu" tarafından arandığını ve
bilgilendirildiğini(!) anlatıyor.
Dostu, birden ortaya çıkıp, "Yoksa Deniz Baykal kendi kendisini mi yakalattı?"diye sormuş(muş)..
Pekiii...
Dostu bu "Komplo Kokulu" soruyu neresinden çıkarmış?..
Deniz Baykal kasedi ortaya çıktığından beri hiç de "komploya uğramış" biri gibi davranmıyormuş da orasından!..
Nınınınnnn!.
Komplo, komploya karşı!..
Bitmedi...
Koru'nun dostu(!)na göre Baykal, "CHP genel başkanı" sıfatı üzerinden gittiği için mutlu bile sayılabilirmiş...
M. Ali Birand'a verdiği mülâkatta söylediklerinden bunu çıkarmış dostu...
Yine bitmedi...
Ve yine Koru'ya göre Baykal, parasını peşin ödeyerek kasetten çok önce 16,5 m. uzunluğunda bir tekne bile satın aldı...
Fatih Altaylı'nın yazdıklarını "ciddiye" almamasıyla tanınan sevgili kardeşim Fehmi Koru bu kez, Baykal'ın Altaylı'yı telefonla arayıp, "Ben yat falan almadım, alacak param da yok, O haberini yalanlamazsan dava açarım" deyişini de belli ki "inandırıcı" bulmamış...
Eh işte gazeteci milleti...
Sevmediği siyasetçiye karşı, "en yalancı" diye tanımladığı meslektaşına bile sarılabiliyor denize düşünce...
Ve sonra...
"Kendi söylediğine kendi bile inanmamış" insanlara has bir sistem ile yazı Deniz Baykal üzerinden "CHP ve Kılıçdaroğlu'na Vuruş" yazısına dönüşüyor.
Oysa buna hiç gerek yok...
Yani, Deniz Baykal gibi birinin, Kılıçdaroğlu'nu başkan yapmak, CHP'nin oylarını "arttırmak"(!) için kendi onurunu, haysiyetini, şerefini, gururunu (tabii eşinin ve tüm ailesnin de) ortaya atabileceği ciddi ciddi düşünülüyorsa; bu düşünce sahiplerinin en yakın "akıl hastanesine" baş vurmaları ya da en yakın hastanenin acil servisine baş vurup "kuduz aşısı" olmaları tevsiye olunur.
Hâsılı sevgili dostlar!.
Biz burada;
* Kişilerin karalanmasına,
* Çamurlanmasına,
* "yalan" haber üretilerek aşağılanmasına,
* "Üretilmiş yalan haberi" mihmandar edinip onurunun ayaklar altına alınmasına karşı çıkacak,
* "Evrensel Gazetecilik İlke ve Ahlâkının Yerleşmesi için" çaba harcamaya devam edeceğiz.
Dostu, birden ortaya çıkıp, "Yoksa Deniz Baykal kendi kendisini mi yakalattı?"diye sormuş(muş)..
Pekiii...
Dostu bu "Komplo Kokulu" soruyu neresinden çıkarmış?..
Deniz Baykal kasedi ortaya çıktığından beri hiç de "komploya uğramış" biri gibi davranmıyormuş da orasından!..
Nınınınnnn!.
Komplo, komploya karşı!..
Bitmedi...
Koru'nun dostu(!)na göre Baykal, "CHP genel başkanı" sıfatı üzerinden gittiği için mutlu bile sayılabilirmiş...
M. Ali Birand'a verdiği mülâkatta söylediklerinden bunu çıkarmış dostu...
Yine bitmedi...
Ve yine Koru'ya göre Baykal, parasını peşin ödeyerek kasetten çok önce 16,5 m. uzunluğunda bir tekne bile satın aldı...
Fatih Altaylı'nın yazdıklarını "ciddiye" almamasıyla tanınan sevgili kardeşim Fehmi Koru bu kez, Baykal'ın Altaylı'yı telefonla arayıp, "Ben yat falan almadım, alacak param da yok, O haberini yalanlamazsan dava açarım" deyişini de belli ki "inandırıcı" bulmamış...
Eh işte gazeteci milleti...
Sevmediği siyasetçiye karşı, "en yalancı" diye tanımladığı meslektaşına bile sarılabiliyor denize düşünce...
Ve sonra...
"Kendi söylediğine kendi bile inanmamış" insanlara has bir sistem ile yazı Deniz Baykal üzerinden "CHP ve Kılıçdaroğlu'na Vuruş" yazısına dönüşüyor.
Oysa buna hiç gerek yok...
Yani, Deniz Baykal gibi birinin, Kılıçdaroğlu'nu başkan yapmak, CHP'nin oylarını "arttırmak"(!) için kendi onurunu, haysiyetini, şerefini, gururunu (tabii eşinin ve tüm ailesnin de) ortaya atabileceği ciddi ciddi düşünülüyorsa; bu düşünce sahiplerinin en yakın "akıl hastanesine" baş vurmaları ya da en yakın hastanenin acil servisine baş vurup "kuduz aşısı" olmaları tevsiye olunur.
Hâsılı sevgili dostlar!.
Biz burada;
* Kişilerin karalanmasına,
* Çamurlanmasına,
* "yalan" haber üretilerek aşağılanmasına,
* "Üretilmiş yalan haberi" mihmandar edinip onurunun ayaklar altına alınmasına karşı çıkacak,
* "Evrensel Gazetecilik İlke ve Ahlâkının Yerleşmesi için" çaba harcamaya devam edeceğiz.