'Korkak liboş, şimdi mi cesaret buldun eleştirmeye'

Alper Görmüş dünkü yazısı yüzünden kendisine “Korkak liboş, şimdi mi cesaret edebildin Tayyip Erdoğan'ı eleştirmeye” diyenlere bir cevap verdi.

GAZETECİLER.COM - Dün T24'te yayımlanan “Ataerkil siyasetin sonu” başlıklı yazısında Alper Görmüş, gelen eleştirilere yanıt verdi. Görmüş Başbakan'ı eleştiren ilk yazısını dün yazmadığını, üstelik dün yazdıklarını daha önce Aktüel'den Taraf'a çeşitli defalar dile getirdiğini açıkladığı yazısında şöyle dedi:

BAŞBAKAN "BEN BU ŞEHRİN İMAMIYIM" DEMİŞTİ

“Ataerkil siyasetin sonu” başlıklı yazıda, 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'a televizyonda sorduğum bir soruya aldığım cevabı hatırlatmıştım...

Erdoğan, belediyeye ait bir salonda resim sergisi açan bir ressamın verdiği kokteylde içki sunulmasına izin vermemiş, gerekçesini de “Ben bu şehrin imamıyım aynı zamanda, dolayısıyla İstanbul'da yaşayanların günahlarından da sorumluyum” diye açıklamıştı.

ŞİMDİ Mİ AKLINA GELDİ BUNU HATIRLAMAK

Bazı internet siteleri, yazımın sadece bu paragrafını alıntılayarak “şimdi mi aklına geldi bunu hatırlatmak” sorusunu sordular.

İma ettikleri şey açıktı: Onlara göre, ben bunu ancak şimdi, herkesin Tayyip Erdoğan'a hücum ettiği koşullarda hatırlatmış, böylece korkaklara has bir “belaltı vuruş” gerçekleştirmiştim.

Onlara hatırlatmak isterim: Bu sözleri ilk kez 1994'te genel yayın yönetmenliğini yürüttüğüm Aktüel dergisinde yayımladım ve kınadım.

Yine, 2008'de Aktüel için kaleme aldığım portreler dizisinde bir kez daha uzun uzun anlattım.

DAHA GEÇEN YIL AYNI KONUYU TARAF'TA YAZDIM

Sonraki yıllarda da Taraf gazetesindeki yazılarımda çeşitli vesilelerle defalarca hatırlattım.

Bu sözlere referans verdiğim son iki yazım, geçtiğimiz yıl tam bu günlerde Taraf gazetesinde yayımlandı:

“1994’ten 2012’ye Erdoğan... 1994: ‘Ben bu şehrin imamıyım’”, Taraf, 5 Haziran 2012.

Ve,

“1994’ten 2012’ye Erdoğan... 2012: ‘Ben her şeyden sorumluyum’”, Taraf,  8 Haziran 2012.

Bu yazılar, geçtiğimiz yazın büyük gürültü kopartan iki tartışmasına dairdi: Sezaryen ve kürtaj.

Yazılarda, Erdoğan'ın, bireylerin tercih haklarına yönelik kaba müdahale çabasının ve yeni toplumsal yaşam modelleri ihdas etme hevesinin, toplumu “daha önce benzerine hiç şahit olmadığımız çok büyük bir gerilimin eşiğine” taşıyacağını savunmuştum.

KORKAK LİBOŞ ŞİMDİ Mİ CESARET EDEBİLDİN ERDOĞAN'I ELEŞTİRMEYE

Bu iki yazıyı peşpeşe bir kez de T24 okurlarının dikkatine sunmak istiyorum.

Böylece hem “Korkak liboş, şimdi mi cesaret edebildin Tayyip Erdoğan'ı eleştirmeye” diyenlere bir cevap vermiş olacak, hem de “Gezi ruhu”nun biçimlenmesinde hatırı sayılır bir rol oynayan Başbakan Erdoğan'ın ataerkil-otoriter tavrının bugün unutulmuş görünen başka tezahürlerine dair bazı hatırlatmalarda bulunmuş olacağım.

Abdulkadir Selvi: İmamoğlu’nun diploması iptal edilir mi Hadi Özışk canlı yayında bombayı patlattı: İmamoğlu dosyası raftan hiç inmedi Ahmet Hakan: Erdoğan’ın hak ettiği bir övgü Ali Karahasanoğlu: Hastayım hakim bey, duruşmayı erteleyin CHP'de Özgür Özel'den üçlü görüşme çıkışı! Hadi Özışık'tan dikkat çeken açıklamalar Salih Tuna: Bu silaha yenildin mi kazanamazsın