Komik-i Şehir Cübbeli Ahmet Efendi!...
"Ulan şu duvarla bir başbaşa kalabilsek ben bilirim yapacağımı" falan...
GAZETECİLER.COM - Yahu
İsmail Dümbüllü merhum ne be?..
Eğer yaşasaydı, Komik-i Şehir
Cübbeli Ahmet Efendi’nin ellerine sarılır, “sen benden büyüksün
ustam" diye öperdi defalarca…
Ama Pişekârların da hakkını
yemeyelim…
En az Komik-i Şehir Cübbeli Ahmet
Efendi kadar başarılıydılar…
Aman Allah’ım
aman!...
Onlar ne çanak tutmalardı
öyle…
Soruya bakın:
"Hocam damacanaya bakmanın hükmü
nedir?"
Sorunun sahibi büyük tarihçimiz(!)
Murat Bardakçı…
Cevabın sahibi de haliyle Komik-i
Şehir Cübbeli Ahmet Efendi…
"İnsanların nikah yollu
evlilikleri helaldir. Fakat bunun dışında tatmin yolu arayanlar
günah işlemiş olacaktır. Ama bu bir zina gibi, livata gibi büyük
bir günah değildir. Damacanayla seks küçük bir
günahtır…"
Neyse…
Allah damacana sapıklarını koruyormuş demek ki…
Baksanıza az günahmış damacana
becermek…
Zavallı damacana…
Dili yok ki ahret günü açsın
ağzını yumsun gözünü de kendisine tecavüz eden günahkârları
anlatsın…
Komik-i Şehir Cübbeli Ahmet
Efendi’nin cevabı üzerine Murat Bardakçı
kıkırdıyor bir yandan…
Fatih Altaylı, kararmış dişlerini göstermemek için eli ile ağzını örterek,
"Siz bu açıklamada bulundunuz ama adamın biri Bursa'da su
damacasına tecavüz etti" diyor…
Komik-i Şehrin cevabı hiç gecikmiyor:
"İslam'da şehvetle bakmak
haramdır…"
Vay anasını be!..
Meğer İslam'da şehvetle bakmak
harammış…
Bir an için mahşer günü canlanıyor
gözlerimizin önünde…
Sırat köprüsünün başında Komik-i
Şehir Cübbeli Ahmet Efendi’yi görüyor gibiyiz…
Yanında Fatih
Altaylı ve Murat Bardakçı
var…
Hemen önde ise köprüye ilk adımını
atmış Marilyn Monroe ilişiyor gözümüze…
Komik-i Şehir Cübbeli Ahmet
Efendi, Altaylı ve Bardakçı’yı
uyarıyor…
“Aman abilerim aman… Sadece beni
takip edin… Kalbinizden her türlü şehvet duygusunu
kovun!”
“Kovamazsak ne olur?”
diye soruyor Altaylı…
“Kovamazsanız şehvet sizi aşağı
çeker, cehennem kazanlarına düşersiniz elbette” diyor Komik-i Şehir Cübbeli Ahmet Efendi…
Ve adımını atıp, Marilyn
Monroe’nün ardından yürümeye başlıyor…
İki kafadar da
ardından…
Birkaç adım atıyorlar ki önce
Komik-i Şehir düşüyor köprüden aşağı…
Sonra da bizim
iki kafadar!..
Şaka bir yana ne günlere kaldık Ya
Rabbim!..
Toprağı bol olsun Aziz Nesin,
“Türklerin % 60’ı aptaldır” deyince buna inanmayanlardan kimileri
mahkemeye koştular itiraz için…
Mahkeme, Aziz Nesin’in verdiği
oranı tescilledi…
Birkaç kendini bilmez yüzünden
Türklerin % 60’ının “aptal” olduğu mahkeme kararıyla onaylanmış
oldu…
Şimdi de “Türkler damacanaya bile
seks arzularıyla bakar, damacananın yuvarlak hatlarından tahrik
olurlar” tespiti tescillenmek üzere…
Umarız birileri mahkemeye
koşmaz…
Yoksa aptallığımızdan sonra
sapıklığımız da tescillenecek…
Hem de, Gülse Birsel’in yarattığı
Dursun’un ağzı ile söylersek: “garanti”…
Komik-i Şehir Cübbeli Ahmet
Efendi ne diyor:
“Bir insan şehvetle duvara da
baksa kadına da baksa harama bakmış olur!”…
Vay beee!...
Demek bakanlar var!..
"Ulan şu duvarla bir
başbaşa kalabilsek ben bilirim yapacağımı"
falan...
Yuh yani!...