Kolla kendini Erdoğan Demirören, geliyorum!
Artı1 TV'de Tuluhan Tekelioğlu'nun konuğu olan Gani Müjde, Milliyet'te yazdığı 30 haftalık alacakları için gazetenin sahibi Erdoğan Demirören'e dava açacağını söyledi.
Mizah yazarı Gani Müjde, Milliyet'te yazdığı 30 haftalık
alacakları için gazetenin sahibi Erdoğan Demirören'e dava açacağını
söyledi. Müjde, "Kolla kendini Erdoğan Bey, geliyorum"
dedi.
Müjde, dün gece Artı1 TV'de yayınlanan Tuluhan Tekelioğlu'nun "Gece Masası" programına katıldı. Programda, Erdoğan Demirören'in BaşbakanTayyip Erdoğan ile konuşurken "Nereden girdim bu işe, kim için" sözleri eşliğinde ağlaması da gündeme gedi.
DEMİRÖREN BENİM DURUMUMA AĞLIYORDU SANKİ
Tuluhan Tekelioğlu'nun "Bir tweet atmışsınız. 30 hafta çalıştım, bir kuruş ödemediler. Erdoğan Demirören 'Nasıl girdim bu işlere' derken benim durumuma ağlıyordu sanki" hatırlatması üzerine Gani Müjde şunları söyledi:
ŞU ATMOSFERDE GAZETECİLİK ÇOK ZOR
"Herhalde öyledir diye düşündüm. Bir insan niye ağlar yani? 'Ah be ben bu çocuğa niye para ödeyemedim, keşke elim kırılaydı da...' Yani böyle bir sorumsuzluk var orada, hâlâ bunu iddia ediyorum. Birçok arkadaşım benim durumumdaydı. Derya Sazak bizi çağırdı. Ben asla gazetecilik yapmak istemiyorum, sevmiyorum. Şu atmosferde çok zor olduğunu düşünüyorum. Bu kadar zorluk, o na dikkat et, buna dikkat et...
MİZAHÇILAR ZÜCCACİYE DÜKKANINA GİREN FİLLER GİBİ!
Biz mizah dergisi geleneğinden geliyoruz. Biz züccaciye dükkânlarına giren filleriz aslında mizahçılar olarak. Gazeteler öyle değil, gazetelerde aman şuna dokuma... Eskiden de böyleydi, sadece bu döneme ait bir şey değil söylediklerim. Ben Tansu Çiller döneminde de yönetimden 'şuna yapma, bunu yapma' diye fırça yemişliğim var. Yine Milliyet'teydim o zaman. 'Yapma şu işleri, başımızı derde sokucaksın' diye o zaman da vardı bu, bugüne ait bir şey değil.
DERYA ISRAR EDİNCE TEKRAR GELEYİM DEDİM
Şunu söylemeye çalışıyorum; sonra da nefret ettim, yapmayacağım bu işi dedim ama Derya ısrar edince hadi tekrar geleyim dedim. Geldim, 'Bak' dedim, 'ben artık herhangi bir yerde...' Ben bunu Orhan Pamuk'tan öğrendim, aslında o kadar doğru ki... Bir yazarın bedava çalışması yazıya ihanet aslında. Çünkü kendi emeğine de ihanet ediyorsun. Belki iyilik yapmak için, belki geçici bir dönem için bunu yapabilir bir insan ama bunun sürekli bir hâl alması yazarlık mesleğine ve diğer yazarlara da haksızlık. Yıllar önce böyle bir hikâye geçmişti, beraber bir edebiyat dergisine yazı yazıyorduk, o (Orhan Pamuk) 'Ben yazmayacağım' dedi. 'Bu paraya ihtiyacım yok ama yazı yazma kültürü bedava yazı yazmayı gerektiren bir şey değildir. Bir yazara da, başka yazarlara da haksızlık oluşuyor' dedi.
DERYA GİTTİ BEN KALDIM ORTADA! TOPLADIM TASI TARAĞI!
Ben oradan öğrendim bunu, sonra gittim dedim ki; 'Ben bedava yazmam buraya.' Derya (Sazak) dedi ki, kesinlikle böyle bir şey olmayacak. 'Şöyle alacaksın, böyle yapacaksın, 212 yapacağız' falan. 0 212 (Basın İş Kanunu) bir türlü olmadı, bir hafta, iki hafta, beş hafta, on hafta... Sonra zaten battı böyle gazetecilik, o gitti, ben kaldım ortada. Dedim ki 30 hafta geçmiş, Derya bunu yapamadıysa yeni gelen ekip hiç yapamaz. En iyisi tası tarağı toplayayım buradan, dedim ve bıraktım. Ama sonuçta hakkım baki, 30 hafta."
KOLLA KENDİNİ DEMİRÖREN GELİYORUM!
Gani Müjde, bu sırada, Tekelioğlu'nun programına katılan diğer konuk olan avukat Altın Mimir'e dönerek, "Kazanır mıyım" diye sordu. "Kazanmalısınız" cevabını alan Müjde, gülerek "O zaman kolla kendini Erdoğan Bey, geliyorum" dedi.
Müjde, dün gece Artı1 TV'de yayınlanan Tuluhan Tekelioğlu'nun "Gece Masası" programına katıldı. Programda, Erdoğan Demirören'in BaşbakanTayyip Erdoğan ile konuşurken "Nereden girdim bu işe, kim için" sözleri eşliğinde ağlaması da gündeme gedi.
DEMİRÖREN BENİM DURUMUMA AĞLIYORDU SANKİ
Tuluhan Tekelioğlu'nun "Bir tweet atmışsınız. 30 hafta çalıştım, bir kuruş ödemediler. Erdoğan Demirören 'Nasıl girdim bu işlere' derken benim durumuma ağlıyordu sanki" hatırlatması üzerine Gani Müjde şunları söyledi:
ŞU ATMOSFERDE GAZETECİLİK ÇOK ZOR
"Herhalde öyledir diye düşündüm. Bir insan niye ağlar yani? 'Ah be ben bu çocuğa niye para ödeyemedim, keşke elim kırılaydı da...' Yani böyle bir sorumsuzluk var orada, hâlâ bunu iddia ediyorum. Birçok arkadaşım benim durumumdaydı. Derya Sazak bizi çağırdı. Ben asla gazetecilik yapmak istemiyorum, sevmiyorum. Şu atmosferde çok zor olduğunu düşünüyorum. Bu kadar zorluk, o na dikkat et, buna dikkat et...
MİZAHÇILAR ZÜCCACİYE DÜKKANINA GİREN FİLLER GİBİ!
Biz mizah dergisi geleneğinden geliyoruz. Biz züccaciye dükkânlarına giren filleriz aslında mizahçılar olarak. Gazeteler öyle değil, gazetelerde aman şuna dokuma... Eskiden de böyleydi, sadece bu döneme ait bir şey değil söylediklerim. Ben Tansu Çiller döneminde de yönetimden 'şuna yapma, bunu yapma' diye fırça yemişliğim var. Yine Milliyet'teydim o zaman. 'Yapma şu işleri, başımızı derde sokucaksın' diye o zaman da vardı bu, bugüne ait bir şey değil.
DERYA ISRAR EDİNCE TEKRAR GELEYİM DEDİM
Şunu söylemeye çalışıyorum; sonra da nefret ettim, yapmayacağım bu işi dedim ama Derya ısrar edince hadi tekrar geleyim dedim. Geldim, 'Bak' dedim, 'ben artık herhangi bir yerde...' Ben bunu Orhan Pamuk'tan öğrendim, aslında o kadar doğru ki... Bir yazarın bedava çalışması yazıya ihanet aslında. Çünkü kendi emeğine de ihanet ediyorsun. Belki iyilik yapmak için, belki geçici bir dönem için bunu yapabilir bir insan ama bunun sürekli bir hâl alması yazarlık mesleğine ve diğer yazarlara da haksızlık. Yıllar önce böyle bir hikâye geçmişti, beraber bir edebiyat dergisine yazı yazıyorduk, o (Orhan Pamuk) 'Ben yazmayacağım' dedi. 'Bu paraya ihtiyacım yok ama yazı yazma kültürü bedava yazı yazmayı gerektiren bir şey değildir. Bir yazara da, başka yazarlara da haksızlık oluşuyor' dedi.
DERYA GİTTİ BEN KALDIM ORTADA! TOPLADIM TASI TARAĞI!
Ben oradan öğrendim bunu, sonra gittim dedim ki; 'Ben bedava yazmam buraya.' Derya (Sazak) dedi ki, kesinlikle böyle bir şey olmayacak. 'Şöyle alacaksın, böyle yapacaksın, 212 yapacağız' falan. 0 212 (Basın İş Kanunu) bir türlü olmadı, bir hafta, iki hafta, beş hafta, on hafta... Sonra zaten battı böyle gazetecilik, o gitti, ben kaldım ortada. Dedim ki 30 hafta geçmiş, Derya bunu yapamadıysa yeni gelen ekip hiç yapamaz. En iyisi tası tarağı toplayayım buradan, dedim ve bıraktım. Ama sonuçta hakkım baki, 30 hafta."
KOLLA KENDİNİ DEMİRÖREN GELİYORUM!
Gani Müjde, bu sırada, Tekelioğlu'nun programına katılan diğer konuk olan avukat Altın Mimir'e dönerek, "Kazanır mıyım" diye sordu. "Kazanmalısınız" cevabını alan Müjde, gülerek "O zaman kolla kendini Erdoğan Bey, geliyorum" dedi.