Kiremitçi'nin dediklerinden hangisi doğru?
Tuna Kiremitçi Sabah NTV'de İclal Aydın'a salladı. Akşam ise Bloomberg HT'de 'İcal Aydın'ı korumak için Vatan'dan istifa ettiğini söyledi!
Medyanın popüler gündeminin son bombalarından olan Tuna Kiremitçi ve İclal Aydın vakası, ünlü yazarın verdiği her demeçte yeni bir boyut kazanıyor. Kiremitçi sırasıyla TRT Türk, Bloomberg HT ve NTV'ye yaptığı açıklamalarda Vatan'dan istifa sürecini anlattı. Ama biz Kiremitçi'yi bir türlü anlamadık. Neden mi?
Kiremitçi'nin Vatan'dayken yayınladığı bir yazıyla kendisiyle aynı gazetede yazaen eski eşi İclal Aydın zehir gibi bir cevap gelince olaylar gelişmiş ve Kiremitçi Vatan'dan istifa etmişti. Kiremitçi olay yaratan yazısında hayali bir kadın olarak 'Jacqueline' karaketerini kurgulamış, eski eşi İclal Aydın ise 'Jacqueline'i gerçek sanınca olanlar olmuştu.
Tuna Kiremitçi TRT Türk'e yaptığı açıklamada biraz sitemliydi, 'ironik yazdım anlaşılmadı' demişti. Bloomberg HT'de Gülin Yıldırımkaya'ya konuşan Kiremitçi bu kez de Vatan gazetesini suçladı. Bu sabah da NTV'de Yazı İşleri'ne konuk olan ünlü yazar konuya girmemiş ama dudaklarında alaycı bir gülümsemeyle 'ironik yazdığım zaman anlamıyorlar' diyerek yine İclal Aydın'a sallamıştı.
Yani Kiremitçi, ironiyi anlayamadığı için İclal Aydın'a sallarken, diğer yandan da O'nu korumak için Vatan'dan istifa ettiğini söylüyor. Haliyle Kiremitçi'nin sürece dair kimi suçladığı da iyice belirsizleşti.
Kiremitçi'nin TRT Türk ekranlarında Haberdar'a yaptığı
Kiremitçi'nin NTV ekranlarında Yazı İşleri'ne yaptığı
Ünlü yazar Bloomberg HT ekranlarında Gülin Yıldırmkaya'ya yaptığı açıklamalarda ise olaya yeni bir boyut katarak Vatan'dan İclal Aydın'ı korumak için istifa ettiğini söyledi. Kiremitçi. "İclal Jacqueline’i bilmek zorunda değil, editör onu uyarmalıydı" diyor.
Gülin Yıldırımkaya: İclal Aydın'ın
yazısı üzerine dediniz ki “Ben burada daha fazla kalamayacağımı
anladım.” Bu sadece gerçekten o yazıdan kaynaklı bir problem miydi?
Yoksa sizin gazete ile başka sorunlarınız olmuştu ve bu da son
damla mıydı?
Tuna Kiremitçi: İclal ile de kişisel
bir problemim yok. Ben gazetede kendimi rahatsız hissettiğim için
ayrıldım.Bu tabii çok alışıldık birşey olmadığı için 'kesin bunun
atında başka birşey vardır' diye arıyorlar. Hatta,çok güldüm birisi
şöyle diyor : 'Bence Cumhuriyet ile daha önce anlaşmıştı O, o
yüzden Vatan'a bunu bahane etti' . Bu ceketi alıp gitme hikayesi
Türk Medyası'nda çok alışıldık birşey değil , insanlar çok
kalkışamıyorlar böyle şeylere, bence kalkışmak lazım. Çünkü sonuçta
hayatınızdaki çizginizi evetleriniz ve hayırlarınız belirliyor. Üç
güzel yıl geçirdim Vatan Gazetesi'nde, ben köşe yazısı yazmayı
Vatan'da öğrendim, Vatan'a yaza yaza öğrendim daha doğrusu ama
artık orada kalmamın hakikaten manalı olmayacağını düşündüğüm için
ayrıldım. Çünkü artık kendimi oraya ait hissetmiyordum.
Gülin Yıldırımkaya: Bu tabii o yazının üzerine
gelince İclal Aydın'la bağdaştırıldı ama zaten bitmiş sizin için
demek ki…
Tuna Kiremitçi: Benim kimsenin
yazısını engellemeye çalışmak gibi bir düşüncem olamaz. Bu
editoryal bir sorundur gazetenin içerisinde . Uyarılması gerekirdi
yazıyı yazan arkadaşın. Arkadaş derken İclal Aydın'dan
bahsediyorum. Çünkü editörün görevi budur.
Gülin Yıldırımkaya:
Siz o yazıyı size hakaret olarak algıladınız öyle mi?
Tuna Kiremitçi: Hayır öyle
algılamadım. Ben o yazının yayınlanmasının gazete tarafından bana
karşı yapılmış çok büyük bir özensizlik olarak algıladım. Orada
gazetenin görevi, editörün görevi yazarı arayıp, orada yazıyı yazan
kişiyi de zor durumda bırakıyorsunuz herkes jacqueline du pre diye
bir çellocu olduğunu bilmek zorunda mı hayatta? Değil, bir de öyle
yazılar çıktı ki “nasıl bilmezsin kim olduğunu” falan diyorlar .
Kim biliyor ki, ben de Kürşat Başar'ın bildiği bir sürü
saksofoncuyu bilmiyorum. Bilmek zorunda değiliz böyle birşeyi
,editörün görevi böyle bir polemik ortaya çıkıyor ise gazetenin
içerisinde en azından yazılara dikkat edip, bu yazının içerisinde
bir şey var deyip Jacqueline ve çello yazdığınız zaman googleda
çıkıyor ve öbür yazarı uyarmalıydı. Onu zor durumda bırakmamak
için. Onun orada anlatmaya çalıştığı başka birşey var ben onu orada
anlıyorum, zekam yetiyor onun ne dediğini anlamaya, onun sorunu
Jacqueline ile değil ama maddi bir hata yapılınca yazının
içerisinde onun anlattığı şeye de gülünebiliyor. Bunu engellemesi
gereken kişi editör. Bir özensizlik var ve ben de bunu hak
etmediğimi düşündüm açıkcası o yüzden Vatan Gazetesi'nde daha fazla
kalmamaya karar verdim. Ama bana köşe yazma şansı verdikleri için
beni üç yıl orada ağırladıkları için minnettarım.
Gülin Yıldırımkaya: Kendinize
yapılan özensizlik kadar İclal Hanım'a yapılan özensizlikten de
rahatsız olmuşsunuz yani…
Tuna Kiremitçi: Onun adına konuşamam
ben, bu O'nun gazete ile olan ilişkisi. Onun adına bir şey
söyleyemem ama o şekilde aksettirilmesi doğru değil. Ben kimim,
nasıl karışabilirim gazetede neyin çıkıp neyin çıkmayacağına .Beni
ilgilendiren birşey var burada editoryal olarak o yazıda yardımcı
olunması lazım yazana o maddi hataya düşmemesi için. Çünkü hepimiz
bu hataları yapabiliriz, ben de yapıyorum. Birçok köşe yazarı
yapıyor ertesi gün özür diliyoruz geçen gün böyle yazdım ama aslı
şöyleymiş kusura bakmayın diye. Ama bu sefer ki hakikaten
önlenebilecek birşey, çok gereksiz oldu yani.