Kimin saçlarına kar yağdı?..
Doğan dışındaki gruplar itiraz edince kaleminden zehir damlayan birileri inanılmaz bir hırçınlıkla yazılar yazdı.
GAZETECİLER.COM
Ekrem
Dumanlı da bugünkü yazılarından birinde
IFRA ve WEF olan uluslararası basın birlikleri toplantısını
yazmış…
Ama çok nazik bir üslûp
kullanmış…
Hakaret yok…
Sadece adını vermeden Oktay Ekşi
için “saçlarına kar yağmış” deyimini kullanmış…
Bakın nasıl…
WAN TOPLANTISI VE SEVİYE
ÖLÇÜMÜ
Uzlaşma ve Empati ama
nasıl?
|
Bazı meslektaşlarımız “uzlaşma”
deyince “her konuda fikir birliği” zannediyorlar…
“Uzlaşma”;
“azami” değil, “asgari” müştereklerde “uyum”
sağlamaktır…
Keza “empati” de “bir kişinin
kendisini, karşısındakinin yerine koyması” değil, kendisi gibi
düşünmeyen birinin o düşüncelerini hangi duygularla kabul ettiğini
anlayabilmek, hoş görebilmektir.
Bu tariflere göre uzlaşır, empati
duyarsak, ne kavga olur, ne hakaret!..
Adnan Berk Okan
|
Hindistan'da bir toplantı yapıldı.
Kısa adı WAN-IFRA ve WEF olan uluslararası basın birlikleri bu
seferki toplantısında Türkiye'yi eleştiren bir rapor da yayınladı.
Doğan Grubu'na verilen vergi cezası ile ilgili tartışma ilk defa bu
toplantıya taşınmış oldu. Bu kararda birliğe kayıtlı hatta orada
görevli Doğan yöneticilerinin payı var mı; bilemiyorum. Ancak
toplantıya katılan sadece Doğan yöneticileri değildi. Sabah'tan,
Star'dan ve Zaman'dan da katılımcılar vardı; çünkü bu gruplar da
WAN ve WEF'e üyeydi. Doğan dışındaki katılımcılar raporun objektif
olmadığını; Türkiye ile ilgili bir rapor yayınlanacaksa
kendilerinin de dinlenmesi gerektiği söylediler. Haksız da
sayılmazlar. Madem ciddi bir örgütsün, madem hakem gibi davranıp
bir rapor hazırlıyor ve dünya kamuoyuna duyuruyorsun; herkesin
görüşünü al, sonra rapor yaz.. Avrupa Birliği ve Avrupa Komisyonu
öyle yapıyor mesela...
Doğan dışındaki gruplar itiraz
edince kaleminden zehir damlayan birileri inanılmaz bir hırçınlıkla
yazılar yazdı. Yaşlı başlı adamlar. Tecrübesiyle örnek olması
gereken soğukkanlı kalmaya mecbur insanlar. Gel gör ki nezaket
kurallarına riayet etmemeyi maharet sanıyorlar. Meslektaşlarına
'donsuz şövalye ', 'Fazilet mücahitleri' gibi laflar söylemek
yakışıyor mu yaşını başını almış zevata?
Doğan Grubu maalesef bir hatada
hâlâ ısrar ediyor. 'Ben ne dersem o; başkası arkamdan gelir yahut
susar' şeklinde özetleyebileceğim bir imaj veriyorlar. Bu da
meslektaşlarını kırıyor, üzüyor, karşı tarafa itiyor. Bir rapor
yazılacaksa keşke ortak bir görüş oluşturulsaydı. Ve keşke
saçlarına kar yağmış insanların ağzı bu kadar bozuk olmasaydı.
Üslup o kadar bozuk ki bazen hızını alamıyor AB raportörü Ria Oomen
Ruijten'i bile tokatlamaya kalkıyor. Oysa WAN raportörü mü bilir
Türkiye'yi, AB raportörü mü?