Kimilerin yazıları neye benzer?..
Engin Ardıç bugün kısa bir aradan sonra yine bir Hürriyet eleştirisiyle karşımızda.
GAZETECİLER.COM
– İlâhi Engin Ardıç!..
Nereden bulur bu
benzetmeleri?..
Bugün de ulusal gazetelerimizde
köşe kapmış emekli bürokratlara çakmış!..
Hani kendilerini bürokrasinin
“crem de la crem”i zanneden ama bir moktan
anlamayan (anlasaydılar Türkiye bugün Avrupa ülkelerini
sollamış olurdu) emekli bürokratlara…
Kimisi bir süre mutlaka bakanlık
bile yapmıştır…
Reklâmlara çıkıp bakkal
amca rolünü oynayanları bile vardır…
Hatta kimisi, fukara halkın
cebinde para kalmışmış gibi, kalanı da çekmek
için sokakta rol icabı simit satar ki
vatandaş özensin de olmayan parasını harcasın…
Neyse…
Fazla uzatmadan sözü Engin
Ardıç’a bırakalım…
Bu herifleri kimse
okumaz!
Gözünüzden kaçmış olabilir...
Ergun Babahan gündeme getirdi, hatırlattı: Hürriyet gazetesinin
eski "konuk" yazarlarından Profesör Sevil Atasoy, eski 1. Ordu
Komutanı Hurşit Tolon'a (kendisi şu anda Ergenekon sanıkları
arasındadır), İstanbul Üniversitesi'nin çeşitli öğretim üyeleri
hakkında "rapor" yazarmış!... Hanım, raporların kendisi tarafından
değil, bir başka Ergenekon sanığı tarafından verildiğini, oyuna
getirildiğini söylüyor ama kimse inanmıyor.
Tolon Paşa da, hanımın Hürriyet'te
yazı yazması için gazetenin yönetiminden "ricacı"
olmuş!...
Beyhude gayrettir.
Birtakım "bürokrat eskilerine"
gazetede ara sıra yazı yazdırmak, Babıali'de eski bir
gelenektir...
Hani, birtakım bürokrat eskilerini
holdinglerin yönetim kurullarına almak, emekli maaşına bir de
"arpalık" katkısı sağlamak gibi...
Eh onlar da eşek değillerdir ya,
holdingin Ankara'daki bazı "iş takiplerine" herhalde bir ölçüde
yardımcı olacaklardır!
Gazetelerde yazı yazdırılan
(yazmalarına izin verilen) emekli bürokratların da "devletin sesini
duyurmada" yardımcı olacakları düşünülür, böylece devletle, hele
devletin "derin" cinsiyle gazetenin arası da iyi tutulacaktır... Ne
olur ne olmaz... Günün birinde arkadaşları darbe marbe yaparlar,
sakata gelmeyelim...
Bu bürokratların bu gereksiz
gazete serüvenlerinin kimisi kısa sürer, kimisi daha uzun soluklu
çıkar.
Fakat öyle ya da böyle, "davulcu
yellenmesinden" öteye gitmez.
Yazının tamamı bu kadar değil ama
hem yasal zorunluluk hem de yazının tamamını yayımlamama ilkemiz
nedeniyle sizi