Kim bu Dede?..

Hemen hemen tüm gazete yazı işleri (kendi çalıştığı SABAH dahil) Hıncal Uluç’tan hiç haz etmedikleri halde bu haberi görmezden gelirken....

GAZETECİLER.COM -  İstanbul baskısında yok ama taşra baskılarında birinci sayfadan görmüş Gazete HT...
Ham de Ece Gürsel’in erotik bir fotoğrafı ile birlikte…
“Tanık mı? Sanık mı?” diye soruyor Ece Gürsel için…
Ve en ilginci, Ece Gürsel’in “Sanık” sıfatıyla götürüldüğü adliyeden “Tanık” sıfatı ile serbest bırakılmasını ünlü bir köşe yazarına ait olduğunun ait olduğunun ima edilmesi…
Engin Ardıç o Ece Gürsel’i emniyetten kurtaran o telefonu eden köşe yazarı için “Dede” lâkabını kullanmıştı…
Ve Hıncal Uluç da hemen üstüne alınıp (haklı olarak) Engin’e söylemediğini bırakmamıştı…
Gerisini biliyorsunuz…
Müfettişler harekete geçip, Ece Gürsel’i “sanık” koltuğundan alıp, “tanık” koltuğuna oturtan telefonu kimin ettiğini ve bu tanık - sanık değişikliğini de kimin yaptığını araştırmaya başladı…
Ama bizi ilgilendiren işin şu kısmı…
Hemen hemen tüm gazete yazı işleri (kendi çalıştığı SABAH dahil) Hıncal Uluç’tan hiç haz etmedikleri halde bu haberi görmezden gelirken, Hıncal Uluç’un “En sevdiğim üç dostumdan biri” dediği Fatih Altaylı’nın bu haberi hem de birinci sayfadan ve fotoğraflı görmesinin sebebi ne?..
“Dostluk” olamayacağına göre “Gazetecilik” mi?..
Yoksa “Usta; Gazete HT’ye gelmezsen elimizden çekeceğin var” mesajı mı?..
Öyle ya…
Neden taşrada haber de İstanbul’da değil?...