Keşke klavyesinden kan damlayanlardan olmasaydınız...

Sizi seven, sizi sayanların “fetva” olarak algılayabileceği makaleler yazıyorsunuz son zamanlarda…

ADNAN BERK OKAN

Temizleyin klavyelerinizdeki kanları artık Allah aşkınıza…

Neyle mi?..

Gül yaprağıyla temizleyin…

Neyle mi?..

Zeytin dallarıyla temizleyin…

Ya da elinize geçen temiz herhangi bir şeyle temizleyin…

Dilinizle temizleyin eğer temizliğine inanıyorsanız…

Elinizle temizleyin eğer temiz olduğundan eminseniz…

Ama…

Temizleyin arkadaş…

Ne bu yaaa böyle?..


Evet Hayrettin Karaman Hocam...

Evet...

Öncelikle size söylüyorum…

Son günlerde neler yazdığınıza, nasıl yazdığınıza bakıyor musunuz?..

Ve…

Kendinize yakıştırıyor musunuz?..

Kitapların en mübareği olan Kuran’ı mealen Türkçeleştiren Hayrettin Karaman mısınız?..

Yoksa Yeni Şafak’ın siyasi kavgasının bir neferi olan Hayrettin Karaman mı?..

Neymiş?..

Emre Uslu sizi eleştirmişmiş…

Rüşvet konusunda fetva verdiğinizi iddia etmiş…

Neymiş?..

Yalan söylemek konusunda da fetva verdiğinizi ileri sürmüş…

Ama siz her iki konuda da fetva vermemişsiniz…

Tamam ama Hocam, o yazınızı herkes okudu…


Evet, haklısınız…

Fetva değildi ama…

Bana göre de fetva niteliği taşıyordu…

Kaldı ki…

Fetva bile olabilir…

Fetva niteliği taşıyacak dini telkinlerde bulunacak birikime ve kariyere sahipsiniz…

Sizi seven, sizi sayanların “fetva” olarak algılayabileceği makaleler yazıyorsunuz son zamanlarda…

Hani var ya "muhatap" aldığınız "Köşe Yazarı"...

Veya başkaları (Ben de o olabilirim)...

Sizi yanlış anlayabiliriz…

Ya da telkinleriniz bizi ikna edemeyebilir…

Ama…

Cevabınızda kullanacağınız dil, üslûp bugünkü Yeni Şafak’ta “İftira etmek ve yalan söylemek ahlaksızlıktır” başlığı altında yayımlanan makalenizdeki gibi mi olmalı?..

Sevgili Hocam;

Bir kişiye “ahlâksız” demek, diyebilmek için mahkeme kararı bile yetmez…

Ama siz adını vermeseniz de kimi tarif ettiğiniz aşikâr…

Hem “ahlâksız” dediğiniz o kişinin yaptığı eyleme bakıp fetva çıkarmanıza da gerek yok…

Modern Hukuk ve yasalarımıza göre de iftira ve yalan suç…


Yani Hocam…

Atalarımızın “İmam – Cemaat” atasözünü hatırlatmak istemiyorum ama hoş olmuyor…

Size yakışmıyor…

Keşke görmezden gelseydiniz…

Keşke ciddiye almasaydınız…

Keşke bir acayip adama uyup siz de acayip adamlaşmasaydınız...

Keşke doğruyla yanlışı ayıramayanlara "doğru budur" demek zorunda kalmasaydınız...

Keşke...

Keşke...

Keşke...

"Klavyesinden kan damlayanlar" sınıfına kayıt yaptırmasaydınız..

adnanberkokan@gmail.com