Kendini önemli göstermeye çalışıyor!

Başbakan Erdoğan'ın eski basın danışmanı Akif Beki'nin istifası medyada geniş yankı buldu, bulmaya da devam ediyor. Geçenlerde Zaman'dan Nuriye Akman'a konuşan Akif Beki'nin ayrılığını Özkök, Başbakan'ın çevresine bağlamıştı. 

Bu yazının üstüne Hürriyet yazarı Fatih Çekirge'ye bazı sitemler ulaştı. İsim vermiyor Çekirge ama ne dediklerini söylüyor:  "Akif Beki neden kendisini bir kefeye, diğerlerini bir kefeye koyuyor? Kendisini böyle önemliymiş gibi gösteriyor?"

- (...) Nuriye Akman Akif Beki'yi konuşturdu. Nuriye'nin işi bu... İyi de yapar... Kuyumcu işi sorulara Akif Beki şu cevabı vermek zorunda kaldı: (özetle)

- Ömer Çelik'le, Egemen Bağış'la, Ahmet Davutoğlu ile zaman zaman görüş ayırılıklarımız oldu. Çeliştik... Sonra Ertuğrul Özkök bu cümleyi alıp "Başbakan Çevresi" diye yazdı. Beki ve diğerleri arasındaki mücadelenin siluetini çizdi... İşte ondan sonra bana bazı sitemler ulaştı... Özellikle Beki'nin sözleri için... Kime ya da kimlere ait olduğunu yazmıyorum. Ama söz şu:

- Akif Beki neden kendisini bir kefeye, diğerlerini bir kefeye koyuyor? Kendisini böyle önemliymiş gibi gösteriyor? Halbuki o bir memurdu. Ömer Çelik ve Egemen Bağış ise siyasetçi... Ahmet Davutoğlu ise konusuna hakim bir isim... Bunları şimdi böyle çarpıtarak anlatması yakışıyor mu? Zaten söyledikleri doğru da değil. O muhatap alınmıyordu ki... Biz konuşmuyorsak Başbakan'a olan saygımızdandır... 20 yıldır Ankara'da iktidar izlerim... İktidarın olduğu her yerde her zaman "çarpışan irade" vardır...

Sorulan soru ise şu: - Acaba Beki, memurken yaşadıklarını yaşadığı yerde mi bırakmalıydı? Bana göre evet... Eğer tarihe ışık tutacak bir bilgisi varsa açıklama kararı kendisinindir.. Ama "çevre dedikodusu" ya da "ilişki fiskosu" iyi olmuyor...