Kendilerinden nefret ettiriyorlar...

Akşam ve Star gazetelerinde yapılan operasyonun sadece iki gazeteyle sınırlı kalması, görevden almaların “mesleki başarısızlık” olmadığının iddia edilmesi;

ADNAN BERK OKAN

Ey güzel insanlar!..

“Taraflı” olmak ayıp da değildir suç da değildir…
“Ahlâksızlık” hiç değildir…
“Taraf” olmak bir gazetenin ve gazetecinin en doğal hakkıdır…
Haliyle…
Bir gazete ve bir gazeteci hükümetten taraf olabileceği gibi, hükümete muhalif de olabilir…
Yanlış olan…
Bir gazete ve gazetecinin “Taraftar / Amigo / Tetikçi” olmasıdır…
Yanlış olan bir gazete ve gazetecinin; “Düşman” olması, “Düşmanlık” yapmasıdır…
Yani…
Bir gazete ve gazetecinin, taraflardan biri lehine amigoluk yaparken, diğer tarafı ise aşağılaması, itibarsızlaştırmasıdır…
Yapılan haberlerin masa başında hazırlanması, iftira niteliği taşımasıdır…
Türkiye bu tarz gazeteci ve gazeteler yüzünden çok şey kaybetti, kaybetmeye devam edeceğe benzemektedir…
Ancak…
Dün yaşadığımız bazı gelişmeler umutlarımızı arttırdı…
Nasıl mı?..

Söyleyeyim:

Tarif etmeye çalıştığım gazeteciliğin en etkin isimlerinden üçü gazete patronajı tarafından görevlerinden alındı…
Başbakan Davutoğlu Tunceli Üniversite’sinde öfkeden, kin ve nefretten arınmış mükemmel bir üslûpla son derecede “Bütünleştirici” bir konuşma yaptı…
Samimiydi…
Ve…
Son yurtdışı gezisinde Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’in de uçakta bulunması; Türkiye medyasında yepyeni bir dönemin başlamak üzere olduğunun işaretleri sayılabilir…
Umarım bir daha sefere bir milyona yakın eve giren Zaman Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve en az üç internet haberciliği temsilcisi de aralarında olur…
Defalarca yazdım…


Ve dedim ki:


 “Müzmin muhalif” gazetelerle, Erdoğan’a kin ve nefret duymaktan başka hiçbir özellikleri olmayan köşe yazarlarını okuyan çok sayıda Ak Partili ve
ezilmiş  seçmen var…
Erdoğan’ın sert, taviz vermez, dik duruşu; bu ezik, ötekileştirilmiş hor görülmüş insanlarda “tecessüm” ediyor…
Müzmin muhalif gazetelerdeki haber dilini ve bilhassa Erdoğan’a kin ve nefret duymaktan başka hiçbir özellikleri olmayan köşe yazarlarını okuyan bu ezik insanların tüyleri diken diken oluyor…
Hafakanlar basıyor…
Neden?..
Çünkü…
Yazılanları okuyunca korkuyorlar…
Çünkü…
O köşelerde görüyorlar ki kendilerinden nefret ediliyor…
Çünkü…
O köşelerin sahiplerine göre kendileri “ezilmeleri gereken birer böcek”…
“Eyvah!” diyorlar… “Bunları yazanların hepsi CHP’li… Demek ki CHP iktidar olursa yandık… CHP iktidar olursa başörtüsü yasağı yeniden başlayacak… Bunlar bizim namazımıza karışacaklar… Orucumuza karışacaklar…”

Ey güzel insanlar!..

Bu yazdıklarımda “Müzmin muhalif” ve “Erdoğan’a kin ve nefret duymaktan başka hiçbir özellikleri olmayan köşe yazarları” bölümünü alın ve yerine şöyle yazın:
“Tek işleri Erdoğan iktidarını ne pahasına olursa olsun desteklemek, CHP ve genel başkanını ise sürekli aşağılamak olan köşe yazarları...”

Göreceksiniz ki hiçbir şey değişmeyecektir…

Hâsılı şunu demek istiyorum…
Kişilerle işim yok…
Ama ne yapayım ki örnek vermem isteniyor benden…
Örnek verince de müdahale ediliyor...
Buyurun…
İsim vermeden bir analiz yapmaya çalıştım…
Eminim ne demek istediğimi anlamışsınızdır…
adnanberkokan@gmail.com

Not:
Akşam
ve Star gazetelerinde yapılan operasyonun sadece iki gazeteyle sınırlı kalması, görevden almaların “mesleki başarısızlık” olmadığının iddia edilmesi; net karar verebilmem için bir süre daha beklememi gerektirmektedir…